Benimle hiçbir işin olmasını istemeyeceğini de biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنك لا تريد أن تكون معي في عمل من أي نوع |
Sen bir şey bilmiyorsun. Polislerin, yakaladıkları uyuşturucuyu incelemesini istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تريد أن تلقي الشرطة .نظرة دقيقة على المخدرات التي أمسكوا بها |
Oliver, onu sen temsil etmezsen, diğer avukatları istemeyeceğini söyledi bana. | Open Subtitles | قال أنكِ إن لم تمثليه، فإنه لا يرغب بأي محاميّ آخر |
Oğlunun onu görmek istemeyeceğini de anlamalı. | Open Subtitles | عليها ان تدرك انه قد يكون لا يرغب ان يراها لفترة |
Bunu kaçırmak istemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | اعرف انها لا ترغب بأن تفوت ذلك |
Simone'u seviyorsan, bunu yapmanı istemeyeceğini biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لو كنتِ تحبين (سيمون)، فستعرفين أنّها لن ترغب بأن تفعلي هذا. |
Ama Greg'in bunu bulmalarını istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف أن (غريغ) لم يكن يريد لهم أن يحصلوا عليه |
Ona zarar vermek istemeyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف بأنكِ لن ترغبي مطلقاً بإيذائه سوف أدخل |
Bunların yanlış ellere geçmesini istemeyeceğini sanıyorum. | Open Subtitles | أنا أتصور أنك لا تريد أن يقع هذا في الايادي الخاطئة |
Bunu duymak istemeyeceğini biliyorum ama bu teoriyi kanıtlayacak hiçbir bilimsel kanıt yok. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تريد سماع هذا، لكن لا يوجد دليل علمي لتأكيد هذه النظرية |
Benim gibi bir adamla konuşmak istemeyeceğini düşündüm ama | Open Subtitles | أنا أحسب أنك لا تريد التحدث مع رجل مثلي، ولكن |
Bunu istemeyeceğini ikimiz de çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | أنا وأنت نعرف الآن أنك لا تريد ذلك |
Çünkü onun gibi birini istemeyeceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لأنها ظنت أنك لا تريد أحدا بحالتها |
O zaman abisinin Londra'yı patlatmak istediğini düşünen polislerle görüşmek istemeyeceğini de anlarsınız. | Open Subtitles | إذن ستقدر أنه لا يرغب بزيارات من رجال شرطة كانوا يظنون ان شقيقه كان يرغب بتفجير لندن |
Walter'ın düğümler konusunda çalışmak istemeyeceğini biliyordum ben de kendim okuyorum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن (والتر) لا يرغب في دراسة العقد، |
Simone'u seviyorsan, bunu yapmanı istemeyeceğini biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لو كنتِ تحبين (سيمون)، فستعرفين أنّها لن ترغب بأن تفعلي هذا. |
Bunun ne olduğunu ya da nereyi açtığını bilmiyorum ama Greg'in bunu bulmalarını istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماهو ذلك ولا ماالذى يفتحه ولكن كل ما أعلمه أن (جريج) لم يكن يريد لهم أن يحصلوا عليه |
Birileri bana, Maine istakozunun, tadına bir kez baktıktan sonra, asla geri dönmek istemeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أنك ما أن تتذوقي أحد لفافات الكركند الخاصة بـ ماين لن ترغبي بالعودة أبدا |
Tüm bu üzücü olaylardan sonra istemeyeceğini düşünmüştüm-- | Open Subtitles | ...اعتقد بسبب هذه الاحزان , لن ترغبي بـ |