Sürüşünü izlemekten ne kadar zevk aldığımı söylemek istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط إخبارك كم استمتعت بمشهادتك قائداً |
Kasabaya yeniden hoş geldiniz demek istemiştim sadece. | Open Subtitles | حسناً، أردت فقط أن أرحب .بعودتك إلى البلدة |
Operasyondan önce iyi bir seks istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط الحصول على مضاجعه جيدة قبل العمليه |
Hayır, yalnız başına yapamayacağını anlamasını istemiştim sadece. | Open Subtitles | لا . أنا فقط أردت منه أن يفهم أنه لا يستطيع عمل ذلك لوحده |
Atıştıracak bir şey istemiştim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أردت وجبة خفيفة، اتعرفينُ؟ |
Güzelce yerleştiğinden emin olmak istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط للتأكد من كنت تسوية في ما يرام. |
Sadece adres sormak istemiştim. Sadece lanet bir adres! | Open Subtitles | أردت فقط الأسترشاد مجرد إسترشاد |
Sana güzel bir şey almak istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط إحضار شيئًا لطيفًا لكِ |
Akşam olanlar için özür dilemek istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط الاعتذار حقا عمّا سبق |
Ah benim dostum olacakların acısından seni korumak istemiştim sadece. | Open Subtitles | ...يا صديقى ...أردت فقط أن أعفيك من ألم المستقبل |
Özür dilemek istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعتذر |
Martin'in nasıl olduğunu bir yoklamak istemiştim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتفقد كيف هو حال "مارتن" ؟ |
Burada olduğundan kesin emin olmak istemiştim sadece. | Open Subtitles | فقط أردت التأكد أنك هنا , تعرف؟ |
Burada olduğundan kesin emin olmak istemiştim sadece. | Open Subtitles | فقط أردت التأكد أنك هنا , تعرف؟ |
Sana bunu vermek istemiştim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أقدم لك هذا. |
Luke kendini iyi hissetsin istemiştim sadece. | Open Subtitles | فقط أردت (لوك) أن يشعر بالثقة في نفسه، تعلمين؟ |
- Bunu vermek istemiştim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أعطيك هذه . |