ويكيبيديا

    "istemiyormuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا يريد
        
    • لاتريد
        
    • لايريد
        
    • لم يرد أن
        
    • ترد أن
        
    • يُرد
        
    • يكن يريد
        
    • لا يريدها
        
    • لم يبغي
        
    • انها لا تريد
        
    Uyumak istemiyormuş çünkü rüyasında bir sonraki görevde öldüreceği insanları görüyormuş. Open Subtitles بأنه لا يريد أن ينام لأنه يحلم بالأشخاص الذين سيقتلهم لاحقاً
    Ama bir Goa'uld gezegeninde gizli görevdeymiş, ve Yüksek Konsey, görevlileri ile iletişime geçip onu ortaya çıkarmak istemiyormuş. Open Subtitles لكنها في مهمة سرية في عالم محتل من الجواؤلد والمجلس الأعلى لا يريد الخاطرة بتعريضها للانكشاف بالاتصال بها
    Bana dedi ki, çalışamayacak duruma geldiği zaman, artık yaşamak istemiyormuş. Open Subtitles عندما تقاعد عن العمل قال أنه لا يريد العيش
    Yarınki fotoğraf çekiminde olmak istemiyormuş. Open Subtitles لاتريد أن تحضر جلسة التصوير غدا هنا.
    Benim çok ciddi ve çok yoğun arkadaşım dengesiz olmamı istemiyormuş. Open Subtitles صديقتي لايريد احد ان يزعجها لانه مشغوله وجديئة
    Çünkü hasta görülmek istemiyormuş, sebep bu. Open Subtitles لأن المريض لم يرد أن يراه أحد ، هذا هو السبب
    Avukatından gelen bir faks. Seni 500 metre civarında görmek istemiyormuş! Open Subtitles في فاكس من محاميها، لم ترد أن تقتربي منها لمسافة 500 ياردة،
    Omar bizimle kalmak istemiyormuş... otelinde mutlumuş... Open Subtitles عمر لا يريد أن يبقى معنا انه سعيد في فندقه
    Ama bu çocuk sanki kimseye vurmak istemiyormuş gibi. Open Subtitles هذا الفتي يتصرف و كأنه لا يريد ان يضرب احدا
    Dedi ki kızımızın korkuyla yönetilen bir dünyada büyümesini istemiyormuş. Open Subtitles قال أنه لا يريد أن تكبر ابنته في عالم محكوم بالخوف
    Diyor ki, partilerden nefret edermiş. Hiç birine gitmek istemiyormuş. Open Subtitles انه يقول أنه يكره الحفلات و أنه لا يريد ان يرى أي أحد.
    - Birisi seri numarasını bulmanı istemiyormuş. - Yağı değiştirmişsin. Open Subtitles شخص لا يريد لك العثور على الرقم التسلسلي
    Bu yıl yaz kampına gitmek istemiyormuş. Open Subtitles أنه لا يريد أن يذهب إلى مخيم الصيف هذا العام.
    Yaptıklarınız taktir edilmiyormuş, hasta ve yorgun olduğunuz için... orada olmak istemiyormuş gibi davranırsanız, Open Subtitles تصرف لأنك لاتريد أن تكون هنا لأنك مرهق وأنك لاتقدر - أو أنك مريض
    O da beni boğmak istemiyormuş numarası yaptı. Open Subtitles لقد تظاهرت بأنها لاتريد الضغط عليّ
    Sadece o bizimle çalışmak istemiyormuş gibi hissediyoruz. Open Subtitles ولكن نحن نشعر هي لاتريد العمل معنا
    Şu an devam ediyormuş ve çalışmayı durdurmak istemiyormuş. Open Subtitles لقد بدأ بعمل فني جديد و لايريد التوقف عن العمل عليه
    Ama Troy makinelere bağlı yaşamak istemiyormuş. Open Subtitles لكن إذا تروي لايريد البقاء على قيد الحياة بواسطة الأجهزه
    Artık Shay adıyla anılmak istemiyormuş. Open Subtitles ابنك راين غير أسمه إلى يوجين هو لايريد أن يُعرف بأسم شاي
    Onsuz yaşamak istemiyormuş. Open Subtitles لم يرد أن يعيش من دونها
    Sadece görüşmesi olduğunu söyledi. Nazar değdirmek istemiyormuş. Open Subtitles فقط أنها حصلت على واحدة لم ترد أن تنحسها
    Adam kesinlikle teşhis edilmek istemiyormuş. Open Subtitles لم يُرد هذا الشخص قطعاً أن يتمّ التعرف عليه
    Tüm komplo planını bildiğini söyledi ama herkesin duymasını istemiyormuş. Open Subtitles قال أنه كان يعلم بكلّ شيء عن المؤامرة لكنه لم يكن يريد أحداً أن يسترق السَّمع
    Kontrol ettim hakikatten öyle yapmış, evinde istemiyormuş. Open Subtitles . لقد تحققت . لا يا رجل . إنه يقوم بها مباشرة إنه يقول بأنه لا يريدها في منزله بعد الآن ، نعم ؟
    Burada yaşamak istemiyormuş. Open Subtitles {\pos(192,240)}لم يبغي العيش هنا
    Çocuklarla çok fazla vakit geçirmesini istemiyormuş. Open Subtitles انها لا تريد له spendin ' أيضا الكثير من الوقت مع الاطفال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد