Bu yüzden ve beni ölü görmek isteyecek bir kaç yanık izinden. | Open Subtitles | هذا و سببان آخران، آثار الحرق من الذي يريد أن يراني ميتـه |
Bayan Zapanta, size zarar vermek isteyecek birisi var mı? | Open Subtitles | آنسة زبانتا, هل هناك أي أحد تعتقدين بأنه يريد إيذائك؟ |
Hastalığıyla manşetlerde yer alan bir koca. Herkes benimle konuşmak isteyecek. | Open Subtitles | زوج ذو مرض في العناوين الرئيسية سيرغب الجميع في التحدث إلي |
Muhtemelen haftaya da tren makinisti olmak isteyecek. | Open Subtitles | سيريد أن يغدو سائق قطار في الأسبوع المقبل |
Onu kurtardığını duyunca öyle mutlu olacak ki tüm o adamların kellesini isteyecek. | Open Subtitles | سوف يكون خبراً ساراً بالنسبة لي عندما يسمع بأنك أنقذته حينها سيطلب رأسك |
Hikâyemi dinlemek isteyecek birini bulabileceğimi hiç düşünmüyordum. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنّي لن أعثر على أحد يرغب في سماع حكايتي. |
Peki ona zarar vermek isteyecek aklınıza gelen birisi var mı? | Open Subtitles | وهل تعرف أي أحد يمكن أن يريد أن يلحق به الأذى؟ |
Seni hayatta tutmayı isteyecek tek muhtemel kişinin ben olduğunu biliyorsundur umarım. | Open Subtitles | هل تدرك انني انا الوحيد الذي ربما يريد ان يعيدك حيا ؟ |
Hayır. Büyük olasılıkla benden Francis hakkında bir şeyler öğrenmek isteyecek. | Open Subtitles | لا، ربما كان يريد أن يحاول نقب أسرار مني عن فرانسيس |
Tamam, benim hayatımı mahvetmek isteyecek kişilerin tam listesi burada. | Open Subtitles | حسناً هذا كل شخص استطيع التفكير بأنه يريد تخريب حياتي |
Komiser Kolumbo geldiğinde, onların hepsiyle konuşmak isteyecek. | Open Subtitles | حينما يصل الملازم سيرغب بالحديث مع الجميع |
Ona iyi bak. Yakında herkes bir tane isteyecek. | Open Subtitles | إعتنى به بعد بضعة أسابيع , الكل سيرغب بمثله |
Ty Tyson'un elemanına yükletirsek fiyatı kırmak isteyecek. | Open Subtitles | سيريد تاي خفّض السعر إذا تركنا سائقة يساعدنا في التحميل |
Hepsini yaparız hatta daha iyilerini bu geceden sonra Gandalf bizimle parti yapmak isteyecek! | Open Subtitles | بعد الليلة، غاندالف سيريد الإحتفال معنا، يا رجل |
Bir tarafım şöyle diyordu: "Tamam, ne zaman Nijerya'daki banka hesabına 10.000 dolar yatırmamı isteyecek?" | TED | جزء مني كان يقول ، حسناً متى سيطلب مني أن أحوّل 10000 دولار إلى حسابه بنكه النيجيري ، أليس كذلك ؟ |
Herkes bobsled takımımda yer almak isteyecek. | Open Subtitles | كل شخص يرغب في أن يكون ضمن فريق التزلج الخاص بي |
Polis bu sefer şikâyette bulunup bulunmayacağınızı bilmek isteyecek. | Open Subtitles | سترغب الشرطة بمعرفة ما إذا كنت سترفع التهم هذه المرة |
Ben bitirmeden önce kampüsteki her kız Zeta'ya kayıt olmak isteyecek. | Open Subtitles | وعندما أنتهي منكم ستريد كل الفتيات بالجامعة من أن يصبحن زيتا |
Garrett'ın ölmesini isteyecek ailelerden ve arkadaşlardan oluşan uzun bir liste düşünebiliyorum. | Open Subtitles | اتخيل ان هناك لائحة طويلة من الاصدقاء و الاقارب سيرغبون بموت غاريت |
İnan bana, oğlunu görür görmez, yeniden babası olmak isteyecek. Söz veriyorum. | Open Subtitles | ثقي بي, حالما يراه سيود ان يكون والده مجدداً, اعدك |
Piç bu mevsim için çok isteyecek. | Open Subtitles | هذا الوغد المريض لن يود ان يفوته هذا الحصاد |
Francesca bekçiden arka kapıdaki alarmı iptal etmesini isteyecek. | Open Subtitles | الآن، في الداخل فرانشيسكا ستطلب من الحارس فصل جرس الإنذار على الباب الخلفي |
- Yakında daha fazlasını isteyecek. - Daha fazla yok. Madenler tükendi. | Open Subtitles | لاحقاً أو الأن سيحتاج الى المزيد لا يوجد المزيد , المنجم جف |
Şart değil. Satmak istersek almak isteyecek bir sürü kişi tanıyorum. | Open Subtitles | اعرف العديد من الناس اللذين قد يودون شراؤه إن قررنا بيعه |
Ona zarar vermek isteyecek biri aklınıza geliyor mu? | Open Subtitles | أيّ شخص يمكن أن تفكري به أنّه يُريد إيذائها؟ |
Seni uyarmıştım. Herkül'ün işi bu. Talos hepinizi öldürmek isteyecek. | Open Subtitles | "لقد حذرتك , انه خطأ "هركليز سيحاول "تالوس" قتلكم جميعا |