| Tabii bu İstihbarat'ın işiyse. | Open Subtitles | صحيح، اذا افترضنا ان البوليس السري خلف العملية |
| Belki de İstihbarat'tan seni takip etmelerini istemeliyim. | Open Subtitles | ربما يتحتم ان اطلب من البوليس السري ملاحقتك |
| İstihbarat'ın haddini aştığı ilk vaka değil bu. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الاولى... ...البوليس السري يسيء استعمال صلاحياته |
| İstihbarat'ın işiyse, dinleme için senin onayın alınmıştır. | Open Subtitles | ان كان البوليس السري... ...هذا يعني ان الامر صدر منك |
| Şuan Askeri İstihbarat Bürosu'nun önündeyiz. | Open Subtitles | في الوقتِ الحالى نحن في مكتب الإستخبارات العسكريةِ. |
| Bu arada Japon İstihbarat Biriminin sorduğu kişinin kimliğini tespit edebildin mi? | Open Subtitles | بالمناسبة هل استطعت التعرف على هوية الشخص الذي سأل عنه مكتب الإستخبارات اليابانية؟ |
| İstihbarat'ın Birlik Partisi'ni dinleme izni isteyip istemediğini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لاتتذكر ان كان البوليس السري قد طلب تصريحا... ...للتنصت على الحزب والذي يعتبر جريمة؟ |
| - İstihbarat'ın kuralları katıdır. | Open Subtitles | البوليس السري تحكمة اجراءات صارمة |
| Peki şu aşamada, polis veya İstihbarat eliyle de olsa dinlemeyi sizin bakanlığınızın yaptığını inkâr edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تستطيع وزارتك... ...عن طريق البوليس السري زرع كاميرات تجسس؟ |
| İstihbarat yapmadıysa, İstihbarat'ın takip etmesi gereken birileri olmalı. | Open Subtitles | الشبهات تحوم حول البوليس السري |
| İstihbarat, Höxenhaven'ın alanı. | Open Subtitles | البوليس السري من اختصاص هوكسنهيفن |
| Yürüten de eski bir İstihbarat şefi olur herhâlde. | Open Subtitles | برئاسة رئيس البوليس السري السابق؟ |
| Bakan müsait değil. İstihbarat'la toplantıda. | Open Subtitles | الوزير باجتماع مع البوليس السري |
| Başlamadan şunu söyleyeyim İstihbarat çalışmalarının gizliliği sebebiyle cevap veremeyeceğimiz sorular olabilir. | Open Subtitles | قبل ان أبدا، اود ان اقول ...قد يكون هناك اسئلة... ...قد لايستطيع مدير البوليس السري اجابتها... |
| Bakan, İstihbarat'ın yasal bir partiyi dinlediğini biliyor muydu? | Open Subtitles | هل كان وزير العدل يعرف ان البوليس السري... ...يتصنت على حزب الوحدة؟ نعم ام لا؟ |
| Bayan Lindenkrone, Danimarka'nın teröristlerin hedefi olduğunu ve İstihbarat'ın perde arkasında çalıştığını bilmiyor mu? | Open Subtitles | الا تعلم ليندينكرون ان الدنمارك مستهدفة من الارهابيين؟ ...وان البوليس السري يحارب هذا العدو الخفي؟ |
| Öyleyse Sayın Bakan, İstihbarat'ın fazla ileri gittiğini kabul ediyor? | Open Subtitles | هل يقر الوزير ان البوليس السري تمادى في عمله؟ ...بعدم ازالة اجهزة التنصت؟ |
| Devam eden bir İstihbarat soruşturmasının Sosyal Birlik'in dinlenmesiyle ilgisi olduğu iddia edildi. | Open Subtitles | وكان البوليس السري يحقق... ...بقضية ذات صلة بالتنصت على مقر الحزب هل التسريب جزء من التحقيق؟ |
| Böylece Donanma İstihbarat Ofisi bana bir eşlikçi atadı... | Open Subtitles | و هكذا وضعني مكتب الإستخبارات الفضائية كواصي |
| Bravo takımı, çıkarma görev raporu için istihbarat ofisine gelin. | Open Subtitles | فريق "برافو" إلى مكتب الإستخبارات لتقرير بعثة الإستخراج. |