ويكيبيديا

    "istikrarı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • استقرار
        
    • الاستقرار
        
    • إستقرار
        
    • والإستقرار
        
    Sezar imparatorluğun istikrarı için göçebe akımının denetim gerektirdiğini söyledi. Open Subtitles القيصر يقول: أنه من أجل استقرار المملكة الهجرة غير الشرعية يجب أن يتم السيطرة عليها
    Danimarka kuvvetleri istikrarı sağlamak için göreve devam edecekler. Open Subtitles وستركز القوات الدنماركية على استقرار الوضع
    Ancak tarihten biliyoruz ki, daha fazla bağlantısallık uzun vadede istikrarı getirmenin tek yoludur. TED ولكننا نعرف من التاريخ أن المزيد من الارتباط هو السبيل الوحيد من أجل تحقيق الاستقرار على المدى الطويل.
    Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada, sosyal istikrarı sağlamanın tek yolu ulusalcılıktan geçiyor. TED في عالم واسع وفوضوي، هم يرون أن القومية هي السبيل العقلاني الوحيد للحفاظ على الاستقرار الاجتماعي.
    Erzak ve tıbbi yardım, artı istikrarı tekrar sağlamanıza yardım için destek personel. Open Subtitles طعام , وإمدادات طبية إضافة للدعم بأشخاص للمساعدة في إستقرار الوضع على كوكبك
    ülkedeki istikrarı garanti etmenin tek yolu bu. Open Subtitles هي الوسيلة الوحيدة لضمان إستقرار البلاد
    Ama başkanımızın, Ortadoğu'daki barış ve istikrarı sabit tutma yönünde büyük arzuları var. Open Subtitles على اي حال, سوف اشدد على رغبة الرئيس القوية للسلام والإستقرار في الشرق الأوسط
    Sezar, İmparatorluğumuzun istikrarı için göçleri engellememiz gerektiği kanısında. Open Subtitles القيصر يقول: أنه من أجل استقرار المملكة الهجرة غير الشرعية يجب أن يتم السيطرة عليها
    Hastalık yaratmak için büyü kullanmaktan istikrarı bozmaya kadar her şey var. Open Subtitles لقد استخدموا التعاويذ لخلق الأمراض و لزعزعة استقرار الأسواق
    Ben bölgenin ilerideki istikrarı için korkuyorum. Open Subtitles انا خائف على استقرار المقاطعه اذ لم تأتي
    Yerlilerinki gibi bir istikrarı sağlayacak paramız yoktu. Open Subtitles لأنه لم يكن لديك ما يكفي من المال لضمان استقرار الذي يحظى به المواطنون
    Tüm ülkedeki istikrarı tehdit eden bir hareketin liderleri. Open Subtitles الحركة التي تهدد استقرار بلد بأكمله
    Örneğin, prenslere iktidarı ele geçirmek için gerekli tüm acımasızlıkları değerlendirip gelecekteki istikrarı sağlamak için tek bir hamlede yapmaları söylenir. TED على سبيل المثال، يطلب من الأمراء اعتبار جميع الأعمال الوحشية ضرورية للاستيلاء على السلطة، وإلزامهم بضربة واحدة لضمان الاستقرار في المستقبل.
    İstikrarı bozmayı öğütleyerek, yıkıcı fikirleri cesaretlendiriyorlar. Open Subtitles بالتبشير لعدم الاستقرار, يدعمون الأفكار التدميرية
    İstikrarı sağlayan biziz. Open Subtitles إننا نقود أكبر جيش نظامي في إيطاليا نحن من نضمن الاستقرار
    Ama Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Müsteşarlığı olayların üzerinde ve piyasalarımızdaki istikrarı sağlamak için uygun adımları atacaklar. Open Subtitles ولكن رئيس الاحتياطي الفيدرالي ووزير الخزانة على قدر المسئولية وسوف يتخذان الخطوات المناسبة لإعادة الاستقرار لأسواقنا
    Bu bağlamda, Devletler ve devlet dışı aktörler arasında, askeri güç bazı şavaşları kazandırabilir,, fakat barışı ve istikrarı bize vermeyecektir. TED إذا في هذا الصراع بين الدول والجهات غير الحكومية، يمكن للقوة العسكرية أن تفوز في بعض المعارك. ولكن ما سينتج ليس السلام ولا الاستقرار.
    Çünkü İsrail'in istikrarı olmadan, Filistin olamaz. Open Subtitles لأنه بدون إستقرار "إسرائيل"، فلن يكون هُناك "دولة فلسطين"
    Çünkü İsrail'in istikrarı olmadan, Filistin olamaz. Open Subtitles لأنه بدون إستقرار "إسرائيل"، فلن يكون هُناك "فلسطين"
    Ailemin sağlamadığı istikrarı sağlıyor. Open Subtitles وتمنحني إستقرار لا أجده في عائلتي
    Cinselliği, duygusallığı olduğu kadar istikrarı da kontrol eder. Open Subtitles إنها تتحكم بالنشاط الجنسي،والشهوانية والإستقرار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد