Sana bir şey vermek istiyordum ve bu fotoğrafı istediğini biliyorum.. | Open Subtitles | أردت أن أمنحك شيئاً تتذكرني به. وأعلم أنك أردت هذه الصورة، |
Ama ünlü bir güreşçi olmak istiyordum ve, biliyorsun, günümü gün etmek istiyordum. | Open Subtitles | ولكني أردت أن أكون مصارعاً مشهوراً و كما تعلم أردت أن أعيش الحياة |
Aynı zamanda kendimi de hastalıktan korumak istiyordum. Ve çalışmalarım sonucunda bildiğim şey şuydu: | TED | وكما الآباء من فجر التاريخ، أردت أن أحمي أطفالي من المرض. |
Yemek pişirmeyi öğrenmek istiyordum ve O, bütün bir ay boyunca kesme, küp küp doğrama ve parçalama işlerini yapmam için beni mutfakta tuttu. | TED | أردت أن اتعلم طهي الطعام، و قد جعلتني ابقى في المطبخ، قطع والتكعيب وتقطيع لمدة شهر كامل. |
Bu akımla ilgili tüm duygularımı dökmek istiyordum ve cinsel tacizi durdurma veya iyileştirme ihtimalinin bile niçin savaşmaya değer olduğunu size anlatmaya. | TED | أردت أن أنهمر في هذه اللحظة وأخبركم لماذا مجرد إمكانية علاج أو إيقاف العنف الجنسي هو أمر يستحق الدفاع والنضال ﻷجله. |
Suç ortağının kim olduğunu öğrenmek istiyordum ve öğrendim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أعرف من هي شريكة الجريمة، و عرفت الآن |
Bir konuda iyi olmak istiyordum ve o konuda iyiydim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أكون جيدًا في أي شيء، وكنت جيدًا في ذلك |
Ayrıca, bunu özel birisiyle paylaşmak istiyordum, ve hâlâ paylaşıyorum. | Open Subtitles | كما أنني أردت أن يشاركني شخصاً مميزاً في هذا الأمر ولازلت أريد هذا |
Size dini sormak istiyordum ve eğer istersem bir rahip olup olamayacağımı. | Open Subtitles | أردتُ سُؤالك حول الدينِ. .. كَيْفَ أصبحَ قسيساً إذا أردت ذلك |
Yararlı olmak istiyordum ve bu işte tam bana göreydi. | Open Subtitles | أردت أن أكون مفيدة و بدا ذلك عملاً ملائماً |
Çünkü bunu halletmek istiyordum. Ve yaptim. | Open Subtitles | لأنني أردت أن أكون أنا من يهتم بهذه المهمة |
Arabalarla ilgilenmek istiyordum ve iyi bir tamirci LA ya taşınmıştı | Open Subtitles | أردت أن أعمل مع السيارات وقد إنتقل ميكانيكي خبير أعرفه إلى لوس أنجلوس |
Seninle konuşmak istiyordum ve koridorda beklemek istemedim. | Open Subtitles | أردت أن أكلمك، ولا أريد أن أنتظرك في البهو. |
Birkaç yıl içinde okulu bitirip bu lanet yerden defolmayı istiyordum ve şimdi. | Open Subtitles | لقد أردت أن تنتهي السنوات القليلة القادمة وأرحل من هنا |
Bak, bu akşam çocuklara bakacaktım üniversiteden bir çocuk onunla takılmamı istedi ben de onunla gerçekten çıkmak istiyordum ve ona hayır diyemedim. | Open Subtitles | انظر، كان من المفترض أن مشاهدة الأطفال الليلة ولكن هذا الرجل وأنا أعلم أن يذهب إلى الجامعة طلب إذا أردت أن شنق |
Evlenmeden önce çılgınca bir macera istiyordum ve buldum da. | Open Subtitles | أردت مغامرة جنونية قبل زواجي، وحصلت على واحدة. جيد. |
İstemsizce bu gemiyi, bu görkemli gemiyi tüm ihtişamıyla görmek istiyordum ve aksine, ihtişamıyla değil, gerçekten neye benzediğini görmek istiyordum. | TED | وأردت بشكل تلقائي رؤية، تلك السفينة العظيمة، في قمة مجدها، وفي نفس الوقت، أردت رؤيتها دون مجدها، أي العودة إلى ما تبدو عليه الآن. |
Paley Park'taki gibi hissetmenizi sağlayacak yerler yaratabilmek istiyordum ve müteahhitlerin böyle kasvetli plazalar yaratmalarına izin vermemek. | TED | أردت أن أكون قادرة على بناء أماكن من شأنها أن تعطيك الشعور الذي تحصل عليه في بالي بارك ومنع المطورين من بناء ساحات مكشوفة كهذه. |
Bu uzmanların her birine çok açık bir biçimde, bana olan davranışlarının aşağılayıcı ve cinsiyetçi olduğunu anlatmak istiyordum ve bunu kabullenmek zorunda değildim. | TED | أردت أن أشرح بوضوح لكل واحد من هؤلاء ... طريقة معاملتهم لي، بأن ذلك كان تحقير وجنسي، ولم يكن علي مجاراته. |
"Ben sadece bir yere gitmek istiyordum ve o ayı benden önce oradaydı." Sanırım, ben de bir yerlere gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط الذهـاب إلى مكـان مـا " " والدبّ كـان أولّ مَن في طريقي أظن أنّني أريد الذهـاب إلى مكـان مـا، أيضاً |