ويكيبيديا

    "istiyorlardı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أرادوا
        
    • كانوا يريدون
        
    • ارادوا
        
    • أرادو
        
    • يطلبون
        
    • يريدوا
        
    • كانوا يحاولون
        
    • أرادوه
        
    • يودون
        
    • يريدان
        
    • يريدونني
        
    • ارادو
        
    • أرادا
        
    • أرادوها
        
    • يطالبون
        
    Gittiği her bir mülteci kampında eli silahlı askerlerle uğraştı. Askerler, dokuz yaşındaki ağabeyim Mark'ı asker yapmak istiyorlardı. TED وفي كل مخيم، إضطرت أن تواجه الجنود الذين أرادوا أن يأخذوا أخي الكبير، مارك، ذو التسع سنين وجعله جندي.
    Onlar gibi olmamı istiyorlardı.: Saygın, çalışkan, bir ev ve bir aile. Open Subtitles لقد أرادوا أن أكون مثلهم محترم و أعمل بجد و لدى عائلة
    Bu heriflerin hepsi, sporcu olmak istiyorlardı aynı senin gibi. Open Subtitles كل هؤلاء الرجال أرادوا أن يكونوا رياضيين مثلما كنت تماماً
    Demokrasiyi getirmek isteyen bir grup insandı çünkü onlar evrelsel seçim, parlemento, anayasa düşüncesini ve benzeri şeyleri getirmek istiyorlardı. TED حفنة من الأشخاص كانوا يريدون الانخراط في مسار ديمقراطي لأنهم يريدون ترسيخ فكرة التصويت والبرلمان والدستور، وهلم جرا
    Bize ilk 6 yaşındayken geldi çünkü ingilizler onu öldürmek istiyorlardı. Open Subtitles لقد أتتْ إلينا أولاً وعمرها ست سنوات لأن الإنجليز أرادوا قتلها
    Bu yüzden ona düşünebildikleri en mütevazı, en yavan, en acınası ünvanı vermek istiyorlardı. TED لذا أرادوا أن يعطوه أكثر لقب ضئيل، متواضع، ومثير للشفقة أمكنهم التفكير فيه.
    Yazılmışlardı çünkü bir çeşit intikam istiyorlardı TED سجلوا لأنهم أرادوا شكلا من أشكال الانتقام.
    Ve bunun bizi herkesten daha iyi yapacağını düşünmediler sadece bizi hayatta tutmak istiyorlardı. TED وذلك ليس لأنهم اعتقدوا بأن ذلك يجعلنا أفضل من أي شخص آخر، إنه ببساطة لأنهم أرادوا إبقائنا على قيد الحياة.
    Çocuklarına, Amerika'ya giden akrabalarından ve başkalarından hakkında duydukları fırsatları sunmak istiyorlardı. TED أرادوا منح أولادهم الفرص التي كانوا يسمعون بها من الآخرين. من أقربائهم، مثلاً، الذين استقروا في الولايات المتحدة.
    Baskı ve despotluk yapılmasını değil, motive edilmeyi istiyorlardı. TED أرادوا أن يتم تشجيعهم، لا أن يتعرضوا للضغط أو التنمر.
    Şaka yapıyorum. Ama Greenpeace bu konuda çok istekli değildi, çünkü diğer anlamlı isimlerden birini istiyorlardı. TED هممم، أمزح فقط. حسناً. لذا، لم تكن السلام الأخضر معجبة بذلك، لأنهم أرادوا أن يفوز أحد أسمائهم العميقة.
    Herhalde bazı sorular sormak istiyorlardı. Open Subtitles لي؟ أحزر بأنهم أرادوا لسؤال أسئلة أكثر. قلت بأنني أساعد.
    Kendilerini farklı şekillerde ifade etmek ve üniformaya sıkı sıkıya bağlı kalmadan sıradışı görünmek istiyorlardı. Open Subtitles لقد كانوا يريدون شيئاً يميزهم به الأخرون عندما ينظرون إليهم شىء مغاير للزى الرسمى الصارم
    Her ne olursa olsun; benim veya sevdiklerinin düşüncelerinde, yaşamaya devam etmek istiyorlardı. TED سواء ان يُذكر في افكاري او من احبهم , ارادوا ان يشعروا انهم سيظلوا احياء
    Oraya gittim çünkü Japon’lar onları yakalamak istiyordu Ve onları son moda golf eldivenlerine, Protein ve yağa dönüştürmek istiyorlardı. TED و قد ذهبت هناك لإن اليابانين أرادو البدء في قتلهم و تحويلهم إلى خط ازياء رفيع لقفازات الجولف زصدر للبروتين و الزيت
    Neredeyse 85 bin kişi o videoyu izledi ve sonra bize ülkenin her yerinden e-posta göndermeye başladılar, şehirlerine gelmemizi ve yüzlerini göstermelerine yardım etmemizi istiyorlardı. TED حوالي 85000 شخص شاهد هذا الفيديو وبدأو مراسلتنا من جميع انحاء الدولة يطلبون منا مساعدتهم لاظهار وجوهم.
    Varsayalım, başka kimsenin bilmediği bir şey yapmak istiyorlardı. Open Subtitles إفترض أنهم فعلوا شئ لم يريدوا أحد أن يعرف به
    İkisi de Norman'ın tekrar tımarhaneye kapatılmasını istiyorlardı. Open Subtitles أذن هى وأمها كانوا يحاولون أرجاع نورمان الى المصحة مجدداً
    Benim kimliğimi bilen tek kişi oydu ve onlar da bunun böyle olmasını istiyorlardı. Open Subtitles أنّها كانت الوحيدة التي تعرف هويتي، وهذا ما أرادوه.
    - Cuma günü. Sizi mutlaka görmek istiyorlardı. Onlara Trouville'de annenizin yanında olduğunuzu söyledim! Open Subtitles الجمعة، كانوا يودون رؤيتك، أخبرتهم أنك في تروفيل عند والدتك
    Ailen seni buraya şutladı çünkü senden kurtulmak istiyorlardı. Open Subtitles هل قام والديك برميك في الخارج؟ هما يريدان التخلص منك
    Beni sandviç mi yapmak istiyorlardı bilmiyorum, Open Subtitles بدأ ينظر إليّ بطريقة غريبة ومنحرفة .. والآن، لا أعرف ما إذا كانوا يريدونني لجنس ثلاثي أم ماذا
    Sadece doğumlarından gelen haklarını istiyorlardı. Open Subtitles لقد ارادو صوتا كصوت حقهم الملكي
    Bir gün burayı işletmemi istiyorlardı, ancak o zamanlar daha çok üniversite düşünüyordum. Open Subtitles لطالما أرادا منّي أن أديره , في يومٍ ما , لكن كنت مهتمة بالجامعة في ذلك الوقت
    Orada, yörüngede bir yerlerde gizlenmiş bir gemi olabileceğini biliyor ve onu elde etmeyi çok istiyorlardı. Open Subtitles كانوا يعلمون أن هناك إحتمالية أن تلك السفينة متخفية في المدار وهم أرادوها بشدة
    Ve Commodus'un yiyecek stoku konusunda güvendiği ismi ele geçirmek istiyorlardı. Open Subtitles و بدؤوا يطالبون بالنيل من الرجل الذي ائتمنه كومودوس على امدادات الغذاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد