İtaatkâr bilincimizin soğuk ve nemli kısmını dikkatimizi çekmeye yetecek kadar sert bir şekilde tokatlayan ne var hala? | Open Subtitles | ماذا يمكن أن يصفع برود إدراكنا المذعن بما يكفي من قوة ليحظى باهتمامنا؟ |
İtaatkâr sağlığını ve iyiliğini korumak için önceden belirlenmiş yiyecek listesinden düzenli olarak beslenecektir. | Open Subtitles | المذعن ستتناول الطعام بإنتظام لتحافظ على صحتها وعافيتها من قائمة طعام مخصصة |
Benim sahibim değiller, ben de pek itaatkâr biri değilim. | Open Subtitles | حسنا ، هم لايملكونني وانا لست جيدة في كونني مطيعة |
Niçin sadık bir yardımcı, itaatkar bir adam, emir almağa alışık biri, birdenbire izinsiz olarak değerli bir malı yok etmeyi kendine iş edinsin? | Open Subtitles | لماذا خادم مخلص ورجل مطيع شخص اعتاد تلقي الأمور فجأة يتلقاها من نفسه |
- İyi kalpli, sadık, vefakar, itaatkar. | Open Subtitles | إنهمنالنوعالكريم... وفياً .. و مطيعاً. |
İtaatkar ve disiplinli bir Yahudiye istiyor. | Open Subtitles | "يتمنى أن تكون "جوديا المحافظة المطيعة والمنضبطة |
Baskın ve itaatkar bir ikili arıyoruz, yirmili yaşlarda bir erkek ve kadın. | Open Subtitles | نظن اننا نبحث عن فريق بطابع مسيطر/خاضع رجل و إمرآة غالبا في العشرينات |
Aday rahibeler kilise çanına itaatkar olur... zira o Tanrı'nın sesidir. | Open Subtitles | على المتدرّبات أن يتعلّمن الطاعة الصارمة للجرس .. الّذي هو صوت الربّ. |
İtaatkâr aşırı alkol almayacak, sigara içmeyecek ya da keyif verici ilaçlar almayacaktır. | Open Subtitles | المذعن لن تشرب أكثر من الحد أو تدخن أو تتعاطى عقاقير مهدئة |
İtaatkâr ellerinin bağlanmasına razı mıdır? | Open Subtitles | هل توافق المذعن أن تكون مقيدة اليدين برباط؟ |
İtaatkâr sağlığını ve iyiliğini korumak için önceden belirlenmiş yiyecek listesinden düzenli olarak beslenecektir. | Open Subtitles | المذعن ستتناول الطعام بإنتظام لتحافظ على صحتها وعافيتها من قائمة طعام مخصصة |
Daha sonra biraz müzik dinlemek veya yiyecek sipariş etmek istiyorlar ve itaatkâr kadın kişisel asistanlarına siparişlerini emrediyorlar. | TED | ومن ثم يودون سماع الموسيقى، وربما طلب الطعام، فيعطون الأوامر لمساعدة صوتية مطيعة. |
Öldükten sonra hâlâ yaşıyorsanız itaatkâr oluyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً ،إذا كنت لا زلت حية بعد الموت فستكونين مطيعة ،إنهضى |
Hediyesi onu itaatkâr yaptı fakat kalbi onu iyi kalpli. | Open Subtitles | هبتها جعلتها مطيعة, و قلبها جعلها ودودة. |
Hayır ama bunu ona söyleme çünkü bu halde olmasına bayılıyorum. Çok itaatkar oluyor. | Open Subtitles | لا، لكن لا تخبريه لأنني أحب الأمر عندما يكون هكذا، يصبح جداً مطيع |
Bir erkek izci güvenilir, sadık yardımsever, arkadaş canlısı, nazik, kibar itaatkar, neşeli, tutumlu, cesur ve ilgilidir. | Open Subtitles | فتى كشافة ثقة, و مخلص خدود, ودود , كريم و لطيف مطيع, مثير, شجاع ومتعلق |
Başka türlü aptal, itaatkar ve kendine saygısı olmayan biri olduğu gerçeğini değiştirmezdi. | Open Subtitles | في كلا الحالتين, ذلكَ لا يغير حقيقتكَ بليد, و مطيع و لا ثقة لديك بنفسكَ |
Grayson olayını daha önce hiç anlamamıştım ama şimdi bu sünepe ve itaatkar halini gördüm ya, çok seksi. | Open Subtitles | لم أفهم مسألة (غريسن) هذه قطّ لكن رأية (غريسن) ضعيفاً و مطيعاً مثيرة جدّاً |
En hürmetkar ve itaatkar kızınızla daha da büyüksünüz. | Open Subtitles | أصبح أعظم فقط ببنتى المطيعة. |
Evet ama kocası kesinlikle itaatkar bir adam. | Open Subtitles | حسناً, لكن زوجها من الواضح أنهُ خاضع لها |
Genellikle aralarında hakim olan ve itaatkar olan ilişkisi olur. | Open Subtitles | ولكن غالبا ما تكون هذه علاقة مهيمن عليها الطاعة |
Ama bu fotoğrafları bulan ve teslim eden çok itaatkar, iyi asker Joe Darby'yi kim hatırlıyordur merak ediyorum. | TED | لكن اتساءل من يتذكر جو داربي، المطيع جدًّا، الجندي الجيد الذي وجد تلك الصور و سلمهم للجهات المختصة. |
Kendisine onun için öldürecek bir itaatkar bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد شخصية خاضعة قادرة على القتل لأجله |
Tanrı'nın emirleriyle her konuda itaat etmeleri gereken kendi egemen Kral'larının isteklerini yerine getirmezken nasıl itaatkar olabilirler? | Open Subtitles | كيف يكون مطيعا عندما يحط من اصاحب السيادة الذين لقوانين الله ويجب أن تطيعهم دائما؟ |
Daha itaatkâr olmuşlar. | Open Subtitles | هذا يجعلهم أكثر طاعة |
O çok zeki, itaatkar ve ağırbaşlıdır. | Open Subtitles | انه ذكي , هادئ , ومطيع |
Parti'nin aptal ve itaatkar kölelerine dönüşüyorsunuz. | Open Subtitles | لقدتحولتملعبيد اغبياء مطيعين للحزب |