Sonra düşündüm ki ortalıkta bir konuşma itibarınızı korumak için en iyi yol. | Open Subtitles | عندها قررت أن حديثاً عاماً ربما يكون أفضل لحماية سمعتك |
Robert Dudley, itibarınızı zedelemek için karısını öldürmekle resmen suçlanan biri. | Open Subtitles | روبيرت دادلي متهم علنا بقتل زوجته وتشويه سمعتك |
İtibarınızı korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بقدرتي لأحمي سمعتك |
Kuralları siz belirleyip, itibarınızı tekrar kazanırsınız. | Open Subtitles | ستتمكن من إملاء شروطك وتعيد بناء سمعتك |
Sadece sizi ve itibarınızı korumak için söylüyorum. | Open Subtitles | لقد رفعته إليك لحمايتك، لحماية سمعتك. |
Böylesi bir şey itibarınızı lekeler. | Open Subtitles | لماذا، هذا من شأنه أن يشوه سمعتك |
O zaman kendi itibarınızı düşünün. | Open Subtitles | حسنا فلتفكر إذا في سمعتك انت |
Bayan Borden itibarınızı yeniden yükseltmeye çalışma isteğinizi anlıyorum. | Open Subtitles | آنسة (بوردين)، أنا أفهم رغبتك في محاولة تطهير سمعتك |
Bir soylu olarak itibarınızı düşünün. | Open Subtitles | خذ بالاعتبار سمعتك كرجل نبيل |
Albizzi'nin yanında yer alarak itibarınızı iki paralık ettiğinizi görmek üzücü. | Open Subtitles | من المحزن أن آراك تدمر سمعتك بالوقوف مع (ألبيتسي) |
İtibarınızı cidden zedeleyecek şeyler var. | Open Subtitles | - قد تتضرر سمعتك بشدة |
İşinizi, itibarınızı... | Open Subtitles | . عملك سمعتك ، |