Bırakın bunu geliştirdiklerini itiraf etmeyi, varlığını bildiklerini bile reddediyorlar. | Open Subtitles | يرفضون الإعتراف وجود المادة، أقل بكثير يعترف بأنّهم يطوّرون واحد، |
İtiraf etmeyi kolayca neden kabul ettim sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا برأيكَ وافقت على هذا الإعتراف سهولة |
Yanıldığını itiraf etmeyi sevmiyor ve sonucunda yanlış insanları cezalandırıyor. | Open Subtitles | هو يكره الإعتراف بأخطائه ويعاقب الذين يخطؤون |
Bu senin ailenle ilgili değil, o yüzden onları istediğin köşeye sıkıştır ama yaptıkları şeyi itiraf etmeyi reddettiklerinde bu işi mahkemeye taşıyamazsın. | Open Subtitles | وإن هذا ليسَ بشأنِ والديك، لذا إفعل ماتشاء بهم، لكن عندما يرفضون الإعتراف بما فعلوا، |
İtiraf etmeyi kastediyorsan, bunu yapmaya mecburuz. | Open Subtitles | إذا قصدت الإعتراف فنحن مجبرون على ذلك |
İtiraf etmeyi kastediyorsan, bunu yapmaya mecburuz. | Open Subtitles | إذا قصدت الإعتراف فنحن مجبرون على ذلك |
- Çünkü itiraf etmeyi tercih ederim. - Ben de onu tercih ederim. | Open Subtitles | لأنني أفضل الإعتراف فقط بدلًا من هذا |
Üzerinde çok durmadım, gerçeği söylemek gerekirse bu olay teknoloji firmalarının başına itiraf etmeyi istediğimizden daha çok geliyor ve genellikle bunu yapanlar diğer teknoloji firmalardır. | Open Subtitles | ...ولم أُفكر كثيرًا بماحدث لأن في الحقيقة,هذا يحدث كثيرًا لشركات التقنية ولانحب الإعتراف بذلك |
Sana itiraf etmeyi öyle çok istedim ki. | Open Subtitles | أردت الإعتراف إليكِ |
Hiç duygularını itiraf etmeyi denedin mi? | Open Subtitles | هل فعلت أشياء مثل الإعتراف ؟ |
Seni uyarmalıyım Bobby... çok az tanıdığım bir adama herşeyi itiraf etmeyi çok zor buluyorum. | Open Subtitles | يجب بأن أحذرك يا (بوبي)، أجد من الصعب الإعتراف بكل شيء إلى رجلٍ لا أعلم عنه سوى القليل |
Neyi itiraf etmeyi? | Open Subtitles | الإعتراف بماذا؟ |