Bunun için iyi bir nedenim var. Annem Kübalıdır. | Open Subtitles | هناك سبب جيد لذلك أمي من كوبا |
Çok iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | هناك سبب جيد لذلك |
Pozitif biri olduğumu düşünmüyorum ama işlerin yoluna gireceğine inanmam için iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | أظن أني لست متفائلًا ولكن لدي سبب جيد لأؤمن أننا سنكون بخير |
Artık iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | الأن لدي سبب جيد |
Benim çok iyi bir nedenim var. Son kez deprem olduğunda ölmüştüm! | Open Subtitles | لدي سبب وجيه للقلق، المرة الأخيرة التي وقع فيها زلزال توفيت |
Kızmadın değil mi? Görüşmemek için çok iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | انت لست غاضبا لدي سبب وجيه لعدم رؤيتك |
İyi bir nedenim var. | Open Subtitles | هناك سبب جيد |
- Lois, iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | - لويس لدي سبب جيد |