Güzel şeyler yapmak istemiyorum. Ben dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek istiyorum. | TED | لاأريد تصميم أشياء جميلة. أريد جعل العالم مكاناً أفضل. |
aktif olarak paralarına, kaynaklarına, inançlarına ve sorumluluklarına yön veriyor, böylelikle dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çabalıyorlar. | TED | أنها تقوم بنشاط توجيه أموالهم، ومواردها، قلوبهم، بالتزاماتها، لجعل العالم مكاناً أفضل. |
Çalışmaya devam ettiler ve doğrusu da buydu. Bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirdi. | Open Subtitles | وكانوا محقين في فعل ذلك لقد جعل العالم مكاناً أفضل |
Ve bu projeler, etraflarındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için. | TED | وهذه المشاريع لجعل العالم من حولهم مكانا أفضل. |
Ve gücümü buna değecek kişilerle paylaşıp dünyayı daha iyi bir yer haline getireceğim. | Open Subtitles | ثم سأشرع بمشاركة هذه القوى مع أشخاص أجدهم يستحقون الاستمرار في جعل العالم مكانًا أفضل |
Bilirsin işte demek istiyorum ki, sen dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için herşeyi göze aldın, ben de aynı şeyi yapmak istedim ama sonra nasıl olduysa bu duyguları yitirmeye başladım. | Open Subtitles | اقصد .. عندما تكونى مستعدة بالمخاطرة بكل شىء لجعل العالم مكان افضل و انا اردت ان افعل ذلك |
Kazanmak değil sadece dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أكترث لأمر الربح، لكن أريُد فقط أن يكون العالم مكان أفضل. |
Dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyor olmalıydık! | Open Subtitles | كان يفترض بنا أن نجعل العالم مكاناً أفضل |
Alakası bile yok ama dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için şansınız var. | Open Subtitles | كلا بعيد عن ذلك لكن لديكِ فرصة حقيقية لجعل العالم مكاناً أفضل |
Şu andan itibaren, şikayet etmeyi bırakıp dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye odaklanacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأتوقف عن التذمر وأعمل جاهداً على أن يكون العالم مكاناً أفضل روسيه واحده في الوقت الواحد |
Bir sürü şey... Seyahat. Dünya'yı daha iyi bir yer haline getirme. | Open Subtitles | والكثير من الأشياء , السفر , جعل العالم مكاناً أفضل |
Ama hep doğru olanı yapıyorum. Bu dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyorum. | Open Subtitles | لكنني أفعل الصواب دوماً لأجعل من العالم مكاناً أفضل |
O dünyayı daha iyi bir yer haline getirdi ve bu pek ucuz bir şey değil." | Open Subtitles | لقد جعل الهعالم مكاناً أفضل ن ولكن هذا أحياناً يأتي بثمن |
Konsensus protokollerde paxos algoritması ile dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نجعل العالم مكاناً أفضل من خلا خواريزمات باكسوس للبروتوكولات المتوافقة |
Sorun çıkarırken dahi dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyorum. | Open Subtitles | حتى حين أتسبب بالمشاكل أنا أجعل العالم مكاناً أفضل |
İçinde büyüdüğün dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن عملنا بجد لنجعل هذا العالم مكانا أفضل لك لتكبر فيه |
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için birkaç yüz kişiyi öldürecek bir idealist mi? | Open Subtitles | مثالي يريد أن يجعل العالم مكانا أفضل عن طريق قتل بعض المئات من الناس؟ |
Eğer kurallarımızda yenilikler yapmaya devam edebilirsek ve özellikle neticede kötü kurallara takılıp kalmamak için kuralları değiştirecek kurallar oluşturma anlamında yenilikler yapabilirsek, o zaman gelişmeye devam edebiliriz ve dünyayı gerçekten daha iyi bir yer haline getirebiliriz, böylece Nelson ve arkadaşları gibi insanlar artık sokak lambaları altında ödev yapmak zorunda kalmazlar. | TED | وإذا استطعنا الحفاظ على الابتكار في فضائنا من القواعد ، والابتكار لا سيما في الشعور لايجاد قواعد لتغيير النظام ، حتى لا نتورط مع قواعد سيئة ، بعد ذلك يمكننا أن نواصل المضي قدما للامام لجعل العالم مكانا أفضل ، حتى أن ناس مثل نيلسون واصدقائه لا يقضوا وقت أطول للدراسة تحت ضوء الشوارع. |
Onlar olmadan dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğimi ve senin gibi çocuklara güçlü olup kendilerini korumayı öğretebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن بوسعي جعل العالم مكانًا أفضل بالتخلُّص منهم. بتعليم فِتية مثلك أن يكونوا أقوياء وأن يدافعوا عن أنفسهم. |
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışın. | Open Subtitles | حاولوا جعل العالم مكان افضل |
-Startup-Genç şirketlerin, dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek en büyük oluşumlardan biri olduğuna inanıyorum. | TED | أعتقد أن تنظيم الشركات الناشئة، هي من أعظم الأساليب لجعل العالم مكان أفضل. |