- O şimdi çok daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | عليك أن تعلم انها في مكان أفضل بكثير، حسنا؟ |
Eğer o an bu ansa, seninle buradan daha iyi bir yerde görüşürüz. | Open Subtitles | إذا كانت هذه النهاية سأَراك في مكان أفضل |
şu anda çok daha iyi bir yerde uyuyor olabilirdi. | Open Subtitles | لو إختارت شخصا عاديا , لكانت الآن نائمة في مكان أفضل من هذا |
Şimdi de onları sevdiklerinin daha iyi bir yerde olduğuna inandırıyor. | Open Subtitles | و الان قام باقناعهم ان أحبائهم في مكان افضل |
O şimdi daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | هو في المكان الأفضل. |
Tanrım, niye Orlando gibi iyi bir yerde doğmadım? | Open Subtitles | يا إلهي. لم لم أولد في مكان رائع مثل اورلاندو |
Sanırım birisi gerçekten onun daha iyi bir yerde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ شخص ما قد قال بالفعل .أنّها في مكانٍ أفضل |
Unutmamalıyız ki, o şu anda buralardan çok uzakta ve daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | علينا أن نتذكر أنها ذهبت لمكان أفضل |
Seninle daha iyi bir yerde görüşebilmeyi isterdim. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو إلتم شملنا بمكان أفضل |
Daha iyi bir yerde yeniden var olmak için bedenini arkada bırakmayı istiyor musun? | Open Subtitles | أنك ستترك جسدك هذا خلفك لتعِش في مكان أفضل ؟ |
Söylediklerine göre Kendall... daha iyi bir yerde olamazmış. | Open Subtitles | قالوا بأنه لا يمكن لكاندال أن تكون في مكان أفضل من هذا |
Belki daha iyi bir yerde tekrar karşılaşırız, kardeşim. | Open Subtitles | ربما نتقابل مرة أخرى في مكان أفضل يا أختي |
4. randevumuzun hastane kantininden daha iyi bir yerde olmasını istedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بأن لقائنا الرابع يجب أن يكون في مكان أفضل من كافتيريا المستشفى |
Zaten 94 yaşındaydı büyütecek bir şey yok. Üzülme artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | كان عمره أربعة وتسعون ، ليس بالأمر الهام حسناً ، إنه في مكان أفضل الآن |
Tetikçiye 25.000$ ödeyen bir adamın daha iyi bir yerde oturmasını beklerdim. | Open Subtitles | ستتوقع أن رجل دفع 25.000 دولار من أجل عملية قتل سيسكن في مكان أفضل من هذا. |
Kaderin silllesini yedi ve artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | فقد نال كمية هائلة من الحظ الحسن وأنه حالياً في مكان أفضل |
Evet, sanırım senin becerilerini daha iyi bir yerde kullanabiliriz. | Open Subtitles | أقدام مسطحة أجل، حسنٌ، أظن أننا يمكننا أن نضع مهارتك في مكان أفضل |
- Üzülme, o artık daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | لا تكوني كذلك، إنّها في مكان أفضل بكثير. |
Evet. Kendimi mahvediyorum ama tüm bunların amacı var. Bu patlamadan sonra çok daha iyi bir yerde olacağım. | Open Subtitles | نعم انا اقتل نفسي لكن كل هذا لاني بعدها سأكون في مكان افضل |
Şimdi de onları sevdiklerinin daha iyi bir yerde olduğuna inandırıyor. | Open Subtitles | و الان قام باقناعهم ان أحبائهم في مكان افضل |
...en önemli parçam, şimdi hiç olamayacağım kadar iyi bir yerde." | Open Subtitles | موجود في مكان افضل مما سنكون فيه انا وانت ابدا ! |
Dini birlikler tarafından yönetilirler ama son günlerini iyi bir yerde geçirmek Amazing Grace'ten birkaç kıtaya değer. | Open Subtitles | التي تستقبل الفقراء .. تدار عن طريق منظمات دينية ولكن البقاء في مكان رائع في أيامك الأخيرة يهوّن عليك حضور جوقاتهم الموسيقية |
Tüm kalbinle, kızının şu anda daha iyi bir yerde olduğuna inanman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تؤمني من صميم قلبكِ أنّ ابنتنا في مكانٍ أفضل |
Seni, uzaklarda daha iyi bir yerde beklemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا في طريقي لمكان أفضل بكثير |
Tanrı'nın isteği buydu. Şu anda daha iyi bir yerde. | Open Subtitles | لقد كانت مشيئة السماء وهي بمكان أفضل |