İkincisi, çocuk yapmak ve onları iyi birer Katolik olarak yetiştirmek için. | Open Subtitles | ثانيا ، لانجاب الاطفال و تنشئتهم كاثوليكيين صالحين |
Ama onlar iyi birer koca ve baba olacaklardır. | Open Subtitles | لكنهما سيكبران ليكونا أبوين وزوجين صالحين |
Birbirimizin başına pek çok dert açabiliriz, ya da bildiklerimizi unuturuz ve iyi birer komşu oluruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نسبب مشاكل كثيرة لبعضنا أو يمكننا أن ننسى ما نعرفه و نكون جارين صالحين |
Disiplinli iyi birer işçi olduğunuzu bana göstermenize ihtiyacım var. | Open Subtitles | ما أحتاجه بالنسبة لكم أن تروني بأنكم عمال صالحين وإنكم منضبطين |
Ayrıca Amerika için de iyi birer vatandaş olmanızı. | Open Subtitles | وأيضاً... أن تكونوا مواطنين صالحين لأميركا. |
Ayrıca Amerika için de iyi birer vatandaş. | Open Subtitles | وأيضاً، مواطنين صالحين لأميركا. |
İyi birer ebeveyn olun. | Open Subtitles | كونا والدين صالحين |
İyi birer ebeveyn olmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | {\pos(195,220)} جرّبا أن تكونا أباء صالحين |
Hilda, sana söyleyeyim, biz iyi birer anne babayız. | Open Subtitles | (هيلدا)، أريد أن نكون والدين صالحين |