İyi görünüyorsun. Senin Red Soxlar lider galiba. | Open Subtitles | أنت تبدو بخير لابد أن فريق ريد سوكس فى المرتبة الاولى |
Çok iyiyim. İyi görünüyorsun. Senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | أنا بخير، وأنت تبدو بخير بماذا أستطيع أن أخدمك؟ |
Çok iyi görünüyorsun. Senden bir daha haber alacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | تبدين بخير حال، لم أظن أنني سأسمع خبراً عنكِ مجدداً |
Akıllısın, göz korkutucusun ve bu cübbeyle çok ama çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | إنك ذكية، مثيرة للخوف، و تبدين جميلة جداً، جداً في الرداء حقاً؟ |
İyi görünüyorsun Len, her gün daha iyi. | Open Subtitles | أنت تبدو جيداً يا لينارد تبدو أفضل حالاً كل يوم |
Gayet iyi görünüyorsun. Benim eski numarama uğursuzluk getirme. | Open Subtitles | تبدين جيدة لا تجلبين النحس على رقمي القديم |
- Çok iyi görünüyorsun. - Sen de öyle. Daha bir gençleşmişsin. | Open Subtitles | ـ و أنت أيضاً، تبدو رائعاً بهذه الملابس ـ شكراً |
Neyse, iyi görünüyorsun. Dahası, harika görünüyorsun. | Open Subtitles | حسناَ تبدين بخير في حقيقة الأمر تبدين رائعة |
Klora karşı alerjin olduğunu söylemiştin ama oldukça iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | . أنت قلت إن عندك حساسية من الكلور , لكن أنت تبدو بخير |
Kolon kanseri olan birine göre de çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | ،بالنسبة لشخصٍ لديه سرطان القولون تبدو بخير |
İyi görünüyorsun, sanırım onu yakalayamadın. | Open Subtitles | تبدو بخير أعتقد بأنك لم تستطع الإمساك به |
Arkadaşlarını arkadan bıçaklamış birine göre gayet iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين بخير علي ان تكوني شخص طعن للتو بسكين .ظهر كل صديق لديها |
Anne, gerçekten iyi görünüyorsun. Kilo mu verdin? | Open Subtitles | امي , أنت تعلمين أنك تبدين جميلة هل خسرتي وزنا ؟ |
Bu ayakkabılarla iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | مع السلامة تبدو جيداً بهذا الحذاء الجديد |
Çiçeklerini sulamamı ve postalarını toplamamı istemişti. İyi görünüyorsun. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أروي نباتاتها وأحضر البريد تبدين جيدة |
İyi görünüyorsun. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | تبدو رائعاً تبدو في حالة جيّدة هل كل شيء جيد؟ |
Bebeğim, bebeğim! Ah, bebeğim, iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | اوه، ياحلوه ياحلوه اوه ياحلوه، تبدين رائعة |
Bana kalırsa beş altı ay öncesinden çok daha iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | أظنك تبدو أفضل مما كنت عليه قبل 5 أو 6 أشهر. |
Öyle demek istemiyor. İyi görünüyorsun, havalısın. | Open Subtitles | إنها لا تعنى أنك تبدو جيدا بل تبدو رائعا |
-Gitmesi gerekmezdi. -Teşekkür ederim hayatım. Sen de çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | ليس عليها ان تذهب شكراً يا عزيزي, تبدو بحالة جيدة ايضاً |
Ölümün kıyısından dönen birine göre oldukça iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | انت تبدوا بخير تماما بالنسبة لشخص كان فقط على شفا الموت |
iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | مهلاً, تلك الباروكة تبدو جيدة ,صحيح ؟ |
Selam hayatım, iyi görünüyorsun saçına bayıldım. | Open Subtitles | مرحبا عزيزى كيف حالك؟ تبدو رائعا يعجبنى شعرك |
Şehre döndüğünü duydum. İyi görünüyorsun, adamım. | Open Subtitles | سمعت بأنك رجعت إلى البلدة تبدو في حالة جيدة يا رجل |
İyi görünüyorsun. Bana mı öyle geliyor yoksa kilo mu verdin? | Open Subtitles | تبدو وسيماً ، هل فقدتَ بعض الوزن ؟ |