"iyi günde" - ترجمة من تركي إلى عربي

• السرّاء
• والضراء
• الضراء
• والضراءِ
• في الصحة
• للأفضل أو
• الأحوال أنت

Karı ve koca olarak iyi günde, kötü günde, sağlıkta ve hastalıkta ölüm sizi ayırana dek onu sevip sayacak mısın?
،ألا أحببتها وكرّمتها في كل الأحوال ،في السرّاء والضرّاء كزوجٍ وزوجة حتى يفرّق بينكما الموت؟

Bugünden itibaren, iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, ölene dek...
من هذا اليوم و صاعداً , في السرّاء و الضرّاء في الصحّة و المرض , حتى يقوم الموت

İyi günde kötü günde yanında olmaya yemin eder misin?
هل تتعهدين ان تكوني وفية له في السراء والضراء ؟

Sevmek, hürmet göstermek ve üzerine titremek üzere hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, ölüm sizi ayırıncaya kadar?
أن تحبها وتـُعزها فى الصحه وفى المرض فى السراء والضراء

Bu günden itibaren iyi günde, kötü günde, yoksullukta ve sağlıkta onu sevip sayacağıma yemin ediyorum.
من هذا اليوم وصاعدا في الضراء والسراء في الغنى والفقر

Sen Hank Julia'yı bugünden itibaren sahiplenip iyi günde kötü günde varlık içinde ve yokluk içinde yaşadığın sürece sevgi ile başının tacı yapmayı kabul ediyor musun?
"فهل تقبلٌ "هانك" بهذه المرآة "جوليا من هذا اليومِ فصاعداً لكي تتمتلك وتحتفظ في السراءِ والضراءِ

İyi günde, kötü günde, ...hastalıkta ve sağlıkta, ama sadakatsizliğinde yanında olmayacağım.
لقد كنت معك بالسراء والضراء في الصحة والمرض لكنني لم أخنك

Bunu benim için sakla iyi günde, kötü günde.
... إحتفظي به من أجلي ...للأفضل أو الأسوأ

İyi günde ve kötü günde Hep yanında olacağımı bilirsin
مهما تغيرت الأحوال أنت تعلم أنى سأكون دائماً حولك

Yani iyi günde kötü günde hep yanında olmasını diyorum.
أتعلمين، في السرّاء والضرّاء، في العسر واليُسر.

İyi günde, kötü günde hastalıkta ve sağlıkta ömrüm boyunca seni seveceğime ve sana karşı dürüst olup saygı göstereceğime yemin ederim.
أعد أن أكون مخلصة لك في السرّاء و الضرّاء سواءً في المرض أو في العافيّة، سأحبّك و أحفظ عهدك لآخر يوم في حياتي

İyi günde kötü günde muhabbeti burada geçerli değil yani.
لذا مبدأ السرّاء والضرّاء لا ينطبق هنا. عمَّ تتكلمين؟

Sen, Edward Vanderman Penelope Wilhern'i karın olarak kabul ederek onu sevip koruyacağına iyi günde ve kötü günde, varlıkta ve yoklukta hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar onu sevip, yanında olacağına söz veriyor musun?
هل تقبل أنت ادوارد بنلوبي لتكون زوجتك ؟ في السراء والضراء في الفقر والغنى

Edward Humphrey Vanderman'ı kocan olarak kabul ederek onu sevip koruyacağına, iyi günde ve kötü günde varlıkta ve yoklukta, hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar onu sevip, yanında olacağına söz veriyor musun?
ادوارد هامفري فاندرمان الثالث ليكون زوجك المخلص لتملكيه وتحتفظي به وفي السراء والضراء

Ama biz iyi günde ve kötü günde her türlü zorlukta beraberce.
لكن ها نحنُ ذا في السراء و الضراء نُدخلُ و نُخرج.

Birbirlerini "iyi günde kötü günde" kabul ediyorlar alın size kötü gün neymiş göstereyim diyor.
لقد تزوجا بعضهما بالسراء و الضراء و الان سأريكم الضراء

Ben seni iyi günde kötü günde kabul ettim ve hiçbir şey bunu değiştiremez
أقبل بك بالسراء و الضراء و لن يغير شيء من ذلك

Peki ya sen Juila bu adamı yani Hank'i bugünden sonra iyi günde kötü günde varlık içinde ve yokluk içinde yaşadığın süre boyunca sevip baş tacı etmeyi kabul ediyor musun?
سأفعل- "وهل أنتِ "جوليا" تقبلين بهذا الرجلِ "هانك- من هذا اليومِ فصاعداً في السراءِ والضراءِ في الثراءِ وفي الفقرِ لكي تُحبي وتُدللين

Bu adamı iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta ölüm sizi ayırana dek kocalığa kabul ediyor musun?
,هل تقبيلن بهذا الرجل ,في الغناء والفقر ,في الصحة والمرض حتى يفرق بينكم الموت؟

İyi günde, kötü günde, o gün kendimizdik.
هل تذكرين عندما ذهبت... للأفضل أو للأسوأ، كنا جميعا أنفسنا في ذلك اليوم.

İyi günde ve kötü günde Hep yanında olacağımı bilirsin
مهما تغيرت الأحوال أنت تعرف أنى سأكون دائماً حولك