| Ben bu takımdayım ve iyi iş çıkarıyorsun. - Gerçekten adamım. | Open Subtitles | انا اوافقهم الرأي انّك تقوم بعمل جيّد |
| Rick, kendini geliştirmenden çok memnunum. İyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أنا مسرور من تطورك قمت بعمل جيد |
| İyi iş çıkarıyorsun, Dr. Deacon. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل جيد دّكتور ديكون |
| O madende iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أعنى أنك كنت تقوم بعمل عظيم فى المنجم |
| İyi iş çıkarıyorsun, oğlum. | Open Subtitles | أنت تعمل عملا جيّدا, يا بنى . |
| İyi iş çıkarıyorsun, Kara. Artık tempoyu hızlandırmaya hazırız. | Open Subtitles | تبلين جيداً كارا نحن على استعداد لزيادة السرعة |
| Şimdi aramız iyi. Parti lideri olarak gerçekten iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | انت تقوم بعمل ممتاز كقائد للحزب |
| Haydi, şuraya bak. Çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | إنظري إلى نفسك أنت تقومين بعمل جيد |
| Çok iyi iş çıkarıyorsun,Muriel ve Mamie Van Dorren'den bile daha güzelsin | Open Subtitles | انتي تقومين بعمل رائع ماريل وانتي جميلة جداً |
| Bak, bir insanın öyle bir şeyi yapabilmesi olası değil. Evet. Çok iyi iş çıkarıyorsun, Kate. | Open Subtitles | جافن؟ لا يمكن ان يفعل رجل شيئ مثل هذا انت تفعلين شغل رائع |
| İyi iş çıkarıyorsun, Gavin. Ama hedefe saldıramazsın. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل جيّد "جافن" لكن لا يمكنك الإعتداء على الهدف |
| İyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تقوم بعمل جيّد. |
| 18 ay önce, buraya uyuşturucu almak için geldin ve iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | قبل 18 شهراً، أتيت إلى هنا ...لشراء المخدرات والآن 268)} .أنت تقوم بعمل جيّد - .أنا مرهق يا صاح - |
| - İyi iş çıkarıyorsun, dostum. Asıl iyi olan sensin! Vaka vaka! | Open Subtitles | عمل جيد - لا, أنت قمت بعمل جيد - |
| İlk yarışına göre çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل جيد جداً في سباقك الأول |
| Burada çok iyi iş çıkarıyorsun, Russell. | Open Subtitles | انت تقوم بعمل جيد هنا يا راسل |
| Bence çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تقوم بعمل عظيم |
| Bence çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك تقوم بعمل عظيم |
| İyi iş çıkarıyorsun, oğlum. Endişelenmeyin. | Open Subtitles | أنت تعمل عملا جيّدا, يا بنى . |
| İyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | تبلين جيداً |
| Çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل ممتاز |
| İyi iş çıkarıyorsun gibi görünüyor. | Open Subtitles | فيمت يبدو أنك تقومين بعمل جيد |
| Çok televizyon izliyorum ve sen de gerçekten iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني أشاهد التلفاز بكثرة و أنت تقومين بعمل رائع |
| - Çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | -أنت تفعل شغل رائع |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 