-Aschen doktor iyi olduğunu söyledi. -Bu sadece benimle ilgili değil. | Open Subtitles | لقد قال طبيب الأشين أنك بخير الأمر لا يتعلق بى وحدى |
Tamam Scarlett ama annene mesaj çekip iyi olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | حسناً سكارليت يجب أن تراسلى أمك و تخبريها أنك بخير |
Tanrıya yemin ederim ki onun iyi olduğunu söylemek istersin. | Open Subtitles | أقسم بالله أنه من الأفضل أن تخبرني أنها بخير الآن |
haber aldığınız en kısa sürede mesaj atın hepinizin iyi olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | عاودِ الإتصال بي بُمجرد تلقي رسالتي، أريد فقط أن أعرف أنكِ بخير. حسناً؟ |
Mavi iyi olduğunu göstermez, sadece kötü olmadığını gösterir. | Open Subtitles | إزرقاق اللون لا يعني أنه جيد يعني فقط أنه ليس سيئاً |
Evet, ilişkiler konusunda çok iyi olduğunu söylediği bir kadın. | Open Subtitles | امراءة ما , يقول أنها جيدة في موضوع العلاقات |
Ama unutma, bu yola senin Swagger kadar iyi olduğunu kanıtlaman için çıkmadık. | Open Subtitles | تذكر فقط نحنُ لم نبدأ ذلك كطريقة لك لاثبات أنك جيد مثل سواغير |
Babasının iyi olduğunu, onları ne kadar sevdiğini görürler. Babasının sonraki aramasında Sophie'nin konuşacak çok fazla şeyi vardı: "Maymun Çarli ne yiyor? | TED | يمكنهما معرفة أنه بخير ورؤية أنه يحبهما، وعندما يتصل بهما المرة القادمة ستتحدث صوفي عن الكثير: ماذا يأكل تشارلي القرد؟ |
Bütün o paranla falan; bir şekilde benden daha iyi olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنك تعتقد بأن بجميع أموالك أنك أفضل مني بطريقة أو بأخرى؟ |
Kardeşine bir sorunu mu var diye sordum. Bana iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألت ، بريدجيت ، هل هناك مشكلة معك وقالت أنك بخير |
- Evet. Bazen diğerleri kadar hasta olmadığımı düşünüyorum ama iyi olduğunu düşünüyorsan o zaman gerçekten hastasındır, diyorlar. | Open Subtitles | أحياناً ، أشعر أننى لست مريضة مثل الآخرين و لكنهم يقولون ، إذا إعتقدت أنك بخير |
Senin iyi olduğunu biliyor ve sevgilerini gönderdi ve iş birliği yapmak istiyor. | Open Subtitles | هو يعلم أنك بخير وهو يرسل حبه وهو يريدك أن تتعاوني معنا |
Onunla eve bu kadar yakın buluşmam aptalcaydı fakat iyi olduğunu görmeliydim. | Open Subtitles | ، لقد كانت حماقة مني أن أقابلها بالقرب من المنزل لكن كان عليّ أن أتأكد أنها بخير |
Harlem'e gidip Bumpy'ye kızının iyi olduğunu söyle. | Open Subtitles | سوى أن تعود إلى هارلم وتخبر بامبي أنها بخير |
İki hata yaptın. Kocanla konuşmana izin vereceğim. Ona, iyi olduğunu ve iyi muamele gördüğünü söyle. | Open Subtitles | سأدعكِ تتحدثين الى زوجكِ اخبريه أنكِ بخير وتُعاملى بشكل جيد |
Çünkü bazı durumlarda iyi olduğunu söyleseler de sonrasında dokunuşlarından bile nefret ettiklerini öğreniyorsun. | Open Subtitles | لأنه أحيانا يخبروك أنه جيد ، ثم تكتشف لاحقاً أنهم كرهوا كل لمسة منك |
Hem de doğurmak üzere ama iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أما حول العمل في المكتب فإنها تقول أنها جيدة |
En az o zengin çocukları kadar iyi olduğunu göstermeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | وتثبت أنك جيد مثل هؤلاء الرجال الأغنياء؟ |
Ben de ona sorarım, böylece iyi olduğunu anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | وسأسأله أنا من أجلك وبهذه الطريقة ستعلمين أنه بخير |
Ya diğer normal insanlardan daha iyi olduğunu bilme duygusuna ne demeli? | Open Subtitles | ماذا عن الإحساس الذي ينتابك بمعرفة أنك أفضل من الأشخاص العاديون؟ |
Ve herhangi bir kaza yada suç olduğuna dair kanıt bulunana kadar, onun iyi olduğunu varsayıyoruz, ve aranmamasını istyebilirsiniz. | Open Subtitles | و ان لم يكن هناك دليل عن حادث او جريمة نحن نفترض انه بخير و ربما يرغب بان يبقى مفقودا |
Şimdi herkes birbirinin iyi olduğunu öğrendiğine göre, Biriniz beni çözebilir mi? | Open Subtitles | الان ما دمنا نعلم انك بخير , هل من احد يفك وثاقي |
Birine ihtiyacın var. Tek başına iyi olduğunu düşünüyorsun ama değilsin. | Open Subtitles | إنكِ بحاجة لأحد ما، تعتقدين بأنك بخير لوحدكِ, لكنك لست بخير. |
Sana iyi olduğunu söylemediğimize göre belli ki bizim bilmediğimiz bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | وبما أنّنا لم نخبرك بعد أنّك بخير فمن الواضح أنك تملك إذاً معلوماتٍ لا نملكها |
Bu mümkün değil. İyi olduğunu sana başka nasıl kanıtlayabiliriz? | Open Subtitles | وجّه سؤالًا حيث يتأكّد والدها من أنّها بخير |
Eğer senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan gözümün önünden çekil. | Open Subtitles | اخرج, أغرب عن وجهي إن كنت تعلم ما هو الأفضل لك |
İyi vakit, onun ne kadar iyi olduğunu düşündüğünüz zaman bitmiyor mu? | TED | الوقت الجيد ينتهي عندما تفكر, كم هو جيد ؟ |