Addison iyi para kazanıyor, ama yeterli değil. | Open Subtitles | الآن، أديسون يجمع مال جيد لَكنه لا يجمع مال حقيقي |
Devlet sırlarını satmak, iyi para getiriyor olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون بيع مال جيد الأسرار الحكومية السرّية. |
Andre iş buldu, iyi para kazandı ve onunla evlenmemi istedi. | Open Subtitles | وجد أندريه عملاً، يجني مالاً جيداً فطلب منّي تزوّجه |
Şu kadının dağa tırmanışını görmek için iyi para verirdim. | Open Subtitles | سوف أدفع الكثير من المال لأرى هذه المرأة تتسلق الجبل |
İyi para getiriyor olmalı. Gerçekte olduğundan daha iyi görünür. | Open Subtitles | هل تتكسبين جيداً من ذلك اتكسب مالاً وفيراً |
Baksana, Travis, tanesine 50$ da iyi para, değil mi? | Open Subtitles | اسمع ترافيس خمسون دولارا للرأس سعر جيد اليس كذلك ؟ |
Kara borsada bunun için oldukça iyi para ödüyorlar. | Open Subtitles | وهم يدفعون أموال جيدة جدًا في السوق السوداء مقابل ذلك |
Size iyi para ödüyorum. Ondan kurtulabilirmisiniz? | Open Subtitles | أنا أدفع مال جيد هنا هل يمكنكم أن تخلصوني منه ؟ |
Şehirli iş adamları, ihmal edilmiş bir arazi için iyi para teklif ediyorsa bunda ne zarar var ki? | Open Subtitles | للملكية مهجورة , ادفعوا لي ولفتياني مال جيد |
Bak, tartışmaya açık bir işim olduğunu kabul ediyorum ama bana çok iyi para ödüyorlar. | Open Subtitles | انظر , لدي عمل يُشكّ به لكنهم يدفعون لي مال جيد وبما أن ليس لديّ زوج |
İyi para kazanıyorsun ama daha bir muhasebecin bile yok. | Open Subtitles | أنت تجني مالاً جيداً وليس لديك حتى محاسب |
Eğer kokain yaparsam bana iyi para vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه سيدفع لي مالاً جيداً لو طبخت الميثا |
Pekala, şu anda burada iyi para kazanmış birçok web 2.0 uzmanı var. | TED | إذاً، الآن، هناك العديد من مستشاري web 2.0 الذين يجنون الكثير من المال. |
İyi para getiyor mu bari? | Open Subtitles | هل تتحصل على الكثير من المال من خلال التفكير؟ |
İyi para kazanıyorum. Tek başıma yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | وأكسب مالاً وفيراً وأريد الاستقلال بحياتي |
Soylular ayaklarını benim zamanımla kapatmayı severdi ve bu ayrıcalık için de iyi para öderdi. | Open Subtitles | النبلاء يحبون تغطية أقدامهم بالوقت ولقد دفعوا سعر جيد من أجل ذلك |
Bu ay gelecek bir tiyatro işim var, iyi para gelecek. | Open Subtitles | سأشارك في مسرح عربات هذا الشهر لذا ستتدفق أموال جيدة |
Gerçekten çöpe iyi para veren insanlar var mı? | Open Subtitles | أتقصدين أن هناك أناس مستعدون أن يدفعوا أموالاً طائلة مقابل النفايات؟ |
Oraya iyi para ödüyorsun sen. İstediğin zaman golfa başlarsın. | Open Subtitles | أنت تدفع مالا جيدا لذلك المكان لذا ستلعب عندما تلعب |
Bunun için iyi para aldık. Değerli bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | نتلقّى مالاً كثيراً مقابل هذا، لا بدّ أنّه ذا قيمة كبيرة |
Yardımseverliğinizden dolayı burada değilsiniz bize yardım etmeniz için size iyi para ödüyoruz yani birşeyin yapılmasını istediğimde o yapılmalı! | Open Subtitles | وجودكِ هنا ليس تطوعاً نحن ندفع لكِ مبلغاً جيداً لتساعديننا إذاً ، عندما آمرك أن تفعلي شيئاً، فعليكِ أن تفعليه |
Güzel bir kızsın. İyi para kazanmak istiyorsan dans etmelisin. | Open Subtitles | وانتِ فتاة جميلة ان أردتِ الحصول على مال وفير , يجب أن ترقصي |
Ben bu işin dürüst olduğunu ve işte iyi para olduğunu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأقول لك , أنه . عمل شريف و ماله وفير |
Asilerin yerini söyleyene iyi para veriyor musun? | Open Subtitles | أفهم بأنّك تدفع جيدا لمعرفة مكان قاعدة الثوّار أجل، حسنا |
Bin papel iyi para. | Open Subtitles | انها ألف دولار يجب أن تكون قريبة من متناول يدك |