Hayır, bu dev beni öldürmeye çalıştı. İyiliğinin karşılığını vermeliyim. | Open Subtitles | لا، حاول هذا الغول قتلي ويجب أنْ أردّ له الصنيع |
Ben sırtından vurduğun adamım ve iyiliğinin karşılığını vermeye geldim. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي أرديته من الخلف، وجئت كي أرد لك الصنيع |
Trevor'a iyiliğinin karşılığını vermeye çalışmanıza.. | Open Subtitles | - -"أقدر لك محاولتك لرد الصنيع لـ"تريفور |
Madem hediye alıp verme havasına girdin, bu iyiliğinin karşılığını sunmama izin ver. | Open Subtitles | بما أنك حسن المزاج الآن اسمح لي أن أرد إليك المعروف |
Madem hediye alıp verme havasına girdin, bu iyiliğinin karşılığını sunmama izin ver. | Open Subtitles | بما أنك حسن المزاج الآن اسمح لي أن أرد إليك المعروف |
- Evet Connie Halayı, tanıdığım kadarıyla da, bunca yıl o iyiliğinin karşılığını almayı bekledi. | Open Subtitles | لتسترد هذا المعروف. ربما أنها تتعمد الموت. |
Belki iyiliğinin karşılığını verirsin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرْدَّ على الجميلِ. |
İyiliğinin karşılığını veririm. | Open Subtitles | لكنني سأخبرك إن سألتني أستردّ لي الجميل؟ |
En azından bu iyiliğinin karşılığını verebilirim. | Open Subtitles | أقلّ ما يمكنني فعله هو أنْ أردّ الصنيع |
İyiliğinin karşılığını ödemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إرجاع الصنيع |
İyiliğinin karşılığını veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع رد الصنيع |
Beni öldürdü. İyiliğinin karşılığını vereceğim. | Open Subtitles | -لقد قتلني وسأردّ له الصنيع |
Hiç sanmıyorum. Sahip olduğum her şeyi mahvettin sen. Sadece iyiliğinin karşılığını veriyorum. | Open Subtitles | هيهات، فإنّك دمّرت كل ما أملكَ، وإنّي سأرد لكَ المعروف لا أكثر. |
Bay Sodor, bana yardım edersen, söz veriyorum iyiliğinin bedelini ödeyeceğim. | Open Subtitles | سيد سودور ، إذا ساعدتني أعدك بأنني سأرد لك المعروف |
Benim için ne yaptığını biliyorum, şu pislikle ilgilendin ya ben de iyiliğinin karşılığını vereceğim. | Open Subtitles | أعرف ما فعلتيه، لأجلي تعاملك مع ذلك الوغد .لذا سأرد المعروف. |
Umarım bir gün bu iyiliğinin karşılığını verebilirim. | Open Subtitles | آمل بانني يوم ما أستطيع أن أُعيد المعروف لكِ |
Pekala sen dürüst oldun ben de iyiliğinin karşılığını vereceğim. | Open Subtitles | حسنًا، لقد كنتِ صريحة، لذا سأقوم بردّ المعروف. |
- İyiliğinin karşılığını vereceğim. | Open Subtitles | أنا سَأَرْدُّ على الجميلِ. الوعود، وعود... |
İyiliğinin karşılığını veririm. | Open Subtitles | لكنني سأخبرك إن سألتني أستردّ لي الجميل؟ |