Arabayı kullanmama neden izin vermediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم ماذا تريد الأن لماذا لا تتركني و شأني |
Arabayı kullanmama neden izin vermediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم ماذا تريد الأن لماذا لا تتركني و شأني |
Sanırım şebekenin neden uydulara erişime izin vermediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعتقد انّي اعرف لما الشبكة لا تسمح بالوصول الى الستلايتات |
Geleneklerin buna izin vermediğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ان التقاليد لا تسمح بذلك. |
Dinle, babanın birisiyle çıkmana izin vermediğini biliyorum ama düşündüm de bunun Fransızca dersi için olduğunu söylersen- | Open Subtitles | إسمعْي، أَعْرفُ ذلك أَبّاكَ لا يَتْركُك تواعدبن، لَكنِّي إعتقدتُ إذا كَانَ ذلك للصف الفرنسيِ. |
Willie'nin evde sana ot içmene izin vermediğini biliyorum... fakat ben amcan Elroy! | Open Subtitles | أَعْرفُ ويلي لا يَتْركُك تُدخّنُ في بيتِه... لكن أَنا عمُّكَ ألروي! |
Bu yüzden onunla kalmama izin vermediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف سبب تركها لي و أن أبقى معها |
Bu yüzden onunla kalmama izin vermediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف سبب تركها لي و أن أبقى معها |
- Gizlilik kurallarının çıplak fotoğraflara izin vermediğini sanıyordum. | Open Subtitles | -خلتُ أنّ سياستهم لا تسمح بالصور الخليعة |