ويكيبيديا

    "izin vermemiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أن نترك
        
    • ندع
        
    • ندعهم
        
    • ندعها
        
    • لنسمح
        
    • أن نسمح
        
    Her şeyin olduğu gibi tekrarlanmasına izin vermemiz gerek. Open Subtitles يجب أن نترك الأمور تجري بالطريقة المقدر لها
    Bu adamın yeniden sinirlenmesine izin vermemiz, asıl tehlikeli olacaktır. Open Subtitles الخطر هو أن نترك ذلك الرجل يصبح غاضباً، ثانيةً.
    -Amerika'lılara izin vermemiz şart. Open Subtitles يجب علينا أن ندع الأمريكيين يتحملوا المسئولية كاملة
    Ertesi sabah Veronica'ya, kap yarışmasını Cynthia'nın kazanmasına izin vermemiz gerektiğini söyledim. Open Subtitles في صباح اليوم التالي قلت لفيرونيكا أنه يجب أن ندع سينثيا تفوز في مسابقة ورق اللف
    - Pekala. Çevreye dönün. Gitmelerine izin vermemiz gerekecek. Open Subtitles حسناً عودوا الى الحافله سوف ندعهم يغادرون
    Fakat ne kadar çaba göstersek de gitmesine izin vermemiz gerekebilir. Open Subtitles لكن، بالرغم من مجهوداتنا لعلنا يجب ان ندعها تذهب
    Burada kalmalarına izin vermemiz için zorlayamazlar. Open Subtitles انهم لا يستطيعون إجبارنا لنسمح لهم بالبقاء
    Senin öylece çekip gitmene izin vermemiz o kadar zor ki, tatlım. Open Subtitles لذلك .. من الصعب علينا أن نسمح لك بالذهاب يا حلوتي
    Önerim, son üç haftayı kızların birlikte geçirmesine izin vermemiz yönünde. Open Subtitles ... ما أقترحـه هو أن نترك الفتيات يقضين هذه الأسابيع الثلاثة المُتبقيّة سوية
    Komitenin işini yapmasına izin vermemiz önemli. Open Subtitles ولكن من المهم أن نترك اللجنة تؤدي عملها
    Izumi Shinichi ve Migi'nin test deneklerimiz olarak yaşamalarına izin vermemiz en iyisi. Open Subtitles من الأفضل أن نترك (إيزومي شينشي) و(ميغي) ان يعيشا تحتا تصرفنا
    Paralarını almayacak olmamıza rağmen bu firmaların bize yapışmasına izin vermemiz konusunda garip hissetmeye başladım. Open Subtitles لا أعرف, يا رجل. الأمر بدأ يصبح غريبا ان ندع كل هذه الشركات تحاول جذبنا بالرغم أننا لن نأخذ أموالهم.
    Yani, bana, bu kadının çocuğunu bizim ofisimizde büyütmesine izin vermemiz gerektiğini çünkü onun işini yapabilecek başka kimsenin olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles اذاً أتخبريننى أنه يجب أن ندع هذه المرأة تربى طفلتها فى مكتبنا... لأنه لا يوجد أحد يمكنه القيام بعملها؟
    Elena'nın bu mutlu, umursamaz, ot gibi hayatı istediği gibi yaşamasına izin vermemiz çok önemli. Open Subtitles -لا تسخر مني . يهمّ أن ندع (إيلينا) تعيش حياتها السعيدة الجديدة المتجاهلة للمشاكل كما تشاء.
    Woijchik ailesiyle federallerin ilgilenmesine izin vermemiz gerek. Open Subtitles يجب أن ندع الفيدراليين بالتعامل مع أي أمر (ذو صلة بعائلة (ووتشيك
    Kasabalar, organizma gibi yaşar ve ölür, bazen böyle olmasına izin vermemiz gerek, dediğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّكِ قلتِ أن المدينة تعيش وتموت مثل الكائنات الحيّة أحيانًا ندعهم فقط يرحلون
    Ellerini kollarını sallayarak gitmelerine izin vermemiz gerektiğini mi öneriyorsun? Open Subtitles هل تقترح أن ندعهم يسيرون وسطنا؟
    - Gitmesine izin vermemiz gerekiyor. Open Subtitles يجب أن ندعها تذهب
    Ülkedeki en iyi sperme sahipiz, senin bize para veriyor olman lazım bunu içmene izin vermemiz için. Open Subtitles لدينا أفضل مني بالبلد هنا بهذه الغرفة ينبغي عليكٍ أنتأن تدفعي لنا لنسمح لكٍ بشربه
    Peki, öyle olsun, yine de kontrol odasına girmenize izin vermemiz mümkün değil. Open Subtitles أن نسمح لك بدخول غرفة التحكم. لا أحد يدخل غرفة التحكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد