"izin vermeyeceklerdir" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لن يدعونا
• لن يسمحوا
• يدعوا
• ولن يسمحوا
• لن يتركوك

Chon ve benim kaleye girmeme izin vermeyeceklerdir.
لن يدعونا أنا و شون تنطلقوا الى القلعة

Görmemize izin vermeyeceklerdir. Geçen gece bana izin vermediler.
انهم لن يسمحوا لنا, انهم لم يسمحوا لى ليلة امس

Uzaklaşmasına izin vermeyeceklerdir. Onu bulurlar.
لن يسمحوا له بالابتعاد كثيرا، سيعثرون عليه

Düzen Efendileri buranın kontrol dışı kalmasına izin vermeyeceklerdir.
لوردات النظام لن يدعوا هذا يمر دون عقاب.

Sizi öldürmeden önceki son fırsatınız. Vazgeçmenize izin vermeyeceklerdir.
إنها فرصتى الأخيرة لقتلك حاولى إلغاؤه ولن يسمحوا لكى بهذا

Değiştirmek istesen bile, sana izin vermeyeceklerdir.
حتى إذا أردت أن تتغير فهم لن يتركوك

Fedakarlık'ın daha fazla kuralları çiğnemesine izin vermeyeceklerdir.
لن يسمحوا لأي من المتطوعين بخرق القوانين

Kumarhaneye girmene izin vermeyeceklerdir. O yüzden oradaki restorana gidip tam şuraya oturup kendine bir milkshake almanı istiyorum.
لن يسمحوا لكِ بالجلوس على أرضية الكازينو لذا أريدكِ أن تذهبي إلى ذلك المطعم

Savaş sona ermiş olsa da kimi beyaz adamlar asla özgür olmamızı, gitmemizi kabul edip izin vermeyeceklerdir.
الحرب قد تكون انتهت، ولكن بعض الرجال البيض لن يسمحوا بذلكأبدًا.. لن يقبلونا أحرار أبدًا.

İçlerinden birinin, Ayrılıkçıların savaşı kazanmalarını sağlayacak bilgiyi ele geçirmek için işkenceye uğramasına izin vermeyeceklerdir.
لن يدعوا واحد من شاكلتهم ان يعذب فى لان يسلم معلومات يمكنها

Bunun olmasına izin vermeyeceklerdir. Anlıyor musun?
وهم لن يدعوا هذا يحدث

Bu imkansız. Kapitalist bir rejimimiz var. Sınırı geçmeme izin vermeyeceklerdir.
مستحيل إنها بلد رأسمالي ولن يسمحوا لي بالخروج

Saint Germain'in adamları heba olmasına izin vermeyeceklerdir.
ولن يسمحوا رجال سانت جيرمان بهدرها

Seninde gitmene izin vermeyeceklerdir, Chuck.
لن يتركوك تذهب أيضاً (تشاك)