ويكيبيديا

    "izin vermezdi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يسمح
        
    • تسمح
        
    • يدعني
        
    • ليسمح
        
    • لتسمح
        
    • سيسمح
        
    • لم يدع
        
    • لا يدعها
        
    • ليدع
        
    • يدعك
        
    • كان ذلك ممنوعاً
        
    • لتدعك
        
    • لن تدع
        
    • لن تدعني
        
    • تترك الممرضة
        
    Evet, büyükbabam asla izin vermezdi. Çok tehlikeli olduğunu söylerdi. Open Subtitles نعم، جدي ماكان يسمح لنا ابداً قال أنه خطر جدا
    O zamanlar diğer ülkeler halkın yönetimde söz hakkının olmasına izin vermezdi. TED لم يكن هناك بلد آخر في ذلك الوقت يسمح للشعب بإبداء رأيه في أمور الحكومة.
    Eğer söyleseydim gelmeme izin vermezdi. O zaman buraya gelemezsin demektir. Open Subtitles إذا أخبرتها فلن تسمح لي بالقدوم هذا بسيط، لن تستطيع القدوم
    Fazlası için bir potansiyel olsaydı bile, ve var olduğunu söylemiyorum, askeri konumlarımız ve işimizin doğası buna izin vermezdi. Open Subtitles حتى لو لم يكن لديه إمكانية الشيء ولا أقول بأنه ليس كذلك طبيعة جيشنا وعملنا لا تسمح له
    Uyurken ona dokunmama izin vermezdi, kural böyleydi. Open Subtitles لم يدعني أبداً ألمسّه عندما ينام، كانت تلك قاعدة.
    Benim tanıdığım adam kendi kıçını kurtarmak için 37 kişinin ölmesine izin vermezdi. Open Subtitles الرجل الذي اعرفه لم يكن ليسمح بأن يموت 37 شخصاً في سبيل تغطية مؤخرته.
    Annem babama aşıktı, buna asla izin vermezdi. Open Subtitles لقد أحبت أمي أبي و لم تكن لتسمح بهذا أبدا
    Ne kadar yalvarırsan yalvar, ne almana izin vermezdi? Open Subtitles ما الشيء الذي لم يسمح لك بأن تمتلكه أبدًا طوال كل الفترات التي ترجيته فيها ؟
    Bir de bilardo masası olan bir salon vardı ama babam oraya girmeme izin vermezdi. Open Subtitles لقد كان هناك حجرة بها ترابيزة بلياردو ولكن أبي لم يسمح لنا بالذهاب هناك
    Bilirsin, içki içmezdi, sigara içmezdi, emniyet kemerlerimizi takmadan arabayı çalıştırmama bile izin vermezdi. Open Subtitles ولا يدخّن، ماكان يسمح لي بتشغيل السيارة حتّى نربط نحن الاثنين حزام الأمان
    Annem asla metroda dolaşmama izin vermezdi. Open Subtitles لا تسمح امي لي بركوب مترو الانفاق ، مع ذلك
    Arkadaş edinmeme izin vermezdi ve sosyal biriyimdir. Open Subtitles لم تكن تسمح لي بإكتساب أصدقاء وأنا شخص يخدم الآخرين
    Benim ya da kimsenin bunu engellemesine izin vermezdi. Open Subtitles لو تكن تسمح لي أو أيّ شخص آخر في التدخّل بذلك الطريق
    Onu üste ziyaret etmeme, hatta oradan aramama bile izin vermezdi. Open Subtitles لم يكن يدعني حتى أزوره في القاعدة أو حتى أتصل به هناك
    Çocukken babamın atış yapmasını izlerdim ama... tüfeğine dokunmama hiç izin vermezdi. Open Subtitles كنتمتعودةعلىمراقبةأبيو انا صغيرة , و لم يدعني ألمس بندقيته
    Cooke bunun olmasına hiç izin vermezdi zaten. Open Subtitles كوك لم يكن ليسمح بذلك أن يحدث بكل الأحوال
    Genelikle çok sıcak, çok havasız veya kötü kokulu olurdu ve babam klimayı açmamıza izin vermezdi. TED غالبا ما كانت السيارة مرتفعة الحرارة، أو ممتلئة جدا بالأشياء ، أو بها رائحة ما ولم يكن أبي ليسمح لنا بتشغيل مكيف الهواء.
    Annen, benim sana izin verdiklerimin yarısına bile izin vermezdi. Open Subtitles والدتك ما كانت لتسمح لكِ بالقيام بنصف الأشياء التي سمحت أنا لك بها
    Uyuyor. Uyanık olsa yapamazdınız. Size izin vermezdi. Open Subtitles لن تستطيع إذا كان مستيقظاً لم يكن سيسمح لك
    Çizgisini hiç unutmaz ve hiçbir şeyin dikkatini dağıtmasına izin vermezdi. Open Subtitles ,لم ينسى جملةً في حياته لم يدع أي شيء يزعجه
    Evde Korece konuşmasına izin vermezdi. Open Subtitles لا يدعها تتحدث بالكورية داخل المنزل
    Yoksa Maddox'un onu şampiyonluk maçından çıkarmasına asla izin vermezdi. Open Subtitles إن لم يكن كذلك فما كان ليدع (مادوكس) يخرجه من مباراة البطولة
    Daire, sende özel bir şeyler olmasa böyle çıkmana izin vermezdi. Open Subtitles فالمكتب الفدرالي لن يدعك ترحل ما لم تكن مميزاً
    Evde olduğu zamanlar izin vermezdi. Open Subtitles كان ذلك ممنوعاً إذا كان أبي في المنزل
    Çünkü eğer bir ruhun olsaydı, ruhun buna izin vermezdi. Open Subtitles -لأنه إن كان لديك روح، فما كانت لتدعك تفعل هذا
    Annen işinin engel olmasına izin vermezdi diyorum sadece... Open Subtitles أنا فقط أقول أن أمك لن تدع أبداً وظيفتها تتدخل
    - O gelmeme asla izin vermezdi. - Ya annen annemi ararsa? Open Subtitles لا, لن تدعني أذهب وهي تعرف أنّك مجنونة بي تماماً
    Elia süt annelerin onlara dokunmasina izin vermezdi. Open Subtitles ولم تترك الممرضة تقترب منهم ...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد