| Sorun değil. Babam arabayı garaj yolunda sürmeme izin vermişti. | Open Subtitles | لقد سمح لي أبي بإرجاع السيارة إلي الطريق |
| Küçük bir kızdım. Bütün yol boyunca tren düdüğünü çalmama izin vermişti. | Open Subtitles | قد سمح لي وقتها أن ألعب بصفارة الإنذار طوال الرحله |
| Biliyor musunuz bir seferinde kalacak yerim olmadığında koltukta yatmama izin vermişti? | Open Subtitles | أتعلمين انه مرة سمح لي بالنوم على أريكته عندما كان ليس لديّ مكان لأقيم فيه؟ |
| Annem sadece orduya katılmama izin vermişti. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذي منعته والدتي من الانضمام للجيش |
| Annem sadece orduya katılmama izin vermişti. | Open Subtitles | كنت الوحيد الذي منعته والدتي من الانضمام للجيش |
| Ve komşular ben yanlarında gelmezsem kalmalarına izin vermişti. | Open Subtitles | و سمح لهم جيراننا بالإقامة لديهم على شرط ألا أجئ معهم |
| Ve komşular ben yanlarında gelmezsem kalmalarına izin vermişti. | Open Subtitles | و سمح لهم جيراننا بالإقامة لديهم على شرط ألا أجئ معهم |
| Bir şey olmaz. Babam geçen yıI kendi başıma binmeme izin vermişti. Ve yaşım dokuzdu. | Open Subtitles | لابأس، أبي سمح لي بمفردي السنة الماضية وقد كنت في الـ9 من العمر الآن أنا في الـ10 |
| Bir kere saçını traş etmeme izin vermişti. | Open Subtitles | لقد سمح لي أن أحلق رأسه ذات مرة. |
| - Şok tabancasıyla oynamama izin vermişti. | Open Subtitles | -هو سمح لي باللعب بالنبال |