Pekâlâ, ver şunu bana. Kendini tekrar etmeni izlemeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً أعطني هذا لن أشاهدك تكررين نفسك ثانيةً |
Yanında öylece dikilip bir adamı öldürüşünü izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقف جانباً و أشاهدك تقتل إنساناً |
Öylece durup onun acı çekmesini izlemeyeceğim. Onu çok fazla umursuyorum. Bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا لن أقف مكتوفة اليدين أشاهده يعاني أنا أهتم به كثيرًا، هل تفهمين؟ |
Çünkü sus pus oturup bir aile faciasını izlemeyeceğim için mi? | Open Subtitles | لأني لن أجل بصورة سلبية بالخلف وأشاهد تراجيديا عائلتي تتمثّل؟ |
Ve eğer seni kötü yönde etkileyen biri olduğunu düşünürsem öylece durup, mahvoluşunu izlemeyeceğim. | Open Subtitles | وإذا رأيت شخصاً أعتقد أن له تأثيراً سيئاً عليك فلن أقوم بالوقوف جانباً وأراك تخطئ |
Arkadaşların da. Ama ben olmayacağım. Çünkü bunun olmasını tekrar izlemeyeceğim. | Open Subtitles | وقومك، ولكن ليس أنا، لأنني لن أرى هذا يحدث مجدداً |
Lafı açılmışken, bir daha asla korku filmi izlemeyeceğim. | Open Subtitles | بالمناسبة، إنني لن أشاهد أفلام رعب مجدداً |
Ama ben oturup bunu izlemeyeceğim. | Open Subtitles | ولست ميّالاً للوقوف متفرجًا |
Hiçbir şey yapmadan bekleyemem. Burada durup ölmelerini izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن اقف مكتوف الايدي، لن اشاهدهم يموتون |
Öylece bekleyip hayatını mahvetmeni izlemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أتنحى جانباً وأراقبك وأنتِ تدمرين حياتك |
Düşmeni öyle durup izlemeyeceğim. Benden bu kadar. Ayrılıyorum. | Open Subtitles | لن أشاهدك وأنت تقع سأغادر، أنا أستقيل. |
Bunu yaparken seni izlemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أشاهدك تفعل ذلك |
Burada durup mirasımı yabancının tekine vermeni izlemeyeceğim. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} لن أبقى هنا أشاهدك تسلّم إرثي لغريب. |
Öylece durup onun acı çekmesini izlemeyeceğim. Onu çok fazla umursuyorum. Bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا لن أقف مكتوفة اليدين أشاهده يعاني أنا أهتم به كثيرًا، هل تفهمين؟ |
Sen, bunun seni yiyip bitirdiğini itiraf edene kadar onu izlemeyeceğim. | Open Subtitles | -حسناً، لن أشاهده حتّى تعترف أنّ الأمر يقتلك |
İzlemeyeceğim dememiştim. | Open Subtitles | لم أقل أنني لن أشاهده |
Burada durup, sevdiğim iki insanın, bu tuzağa düşmesini izlemeyeceğim, duydunuz mu? | Open Subtitles | أنا لن أقف وأشاهد صغيران أنا مهتمه بهم يقعون في المتاعب, هل تسمعونني ؟ |
Adamlarımı kurtarma şansını yakalamışken burada durup onların ölmesini izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقف مكتوف الأيدي وأشاهد رجال وهم يموتون، بينما لديّ قرصة لإنقذهم |
Öylece oturup senin kontrolden çıkmanı izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجلس مكتوف الأيدي وأشاهد بينما حياتكِ تدور مبتعدة عن السيطره |
Hayatının en büyük hatasını yaparken sessizce durup izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقف في صمت وأراك ترتكب أكبر خطأ في حياتك |
Arkadaşların da. Ama ben olmayacağım. Çünkü bunun olmasını tekrar izlemeyeceğim. | Open Subtitles | وقومك، ولكن ليس أنا، لأنني لن أرى هذا يحدث مجدداً |
Fragmanda biri hayaları tekmelemediği sürece hiçbir şey izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشاهد أي شئ إلا إذا تم ركل أحدهم في خصيتيه في المقطع الأعلاني للفيلم |
Ama ben oturup bunu izlemeyeceğim. | Open Subtitles | ولست ميّالاً للوقوف متفرجًا |
Hiçbir şey yapmadan bekleyemem. Burada durup ölmelerini izlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن اقف مكتوف الايدي، لن اشاهدهم يموتون |
Bu da sen düşüncesizce bir tuzağa doğru yürürken arkama yaslanıp izlemeyeceğim anlamına gelir. | Open Subtitles | لكنّي لن أمكث مكتوف اليدين وأراقبك تذهب برعونة لفخّ. |