İnsanlar neden böyle bir izlenime kapıldı ki? | Open Subtitles | ولماذا الناس إذا عندهم هذا الانطباع عنك؟ |
Sen anlatmadan önce öyle bir izlenime kapılmıştım... | Open Subtitles | ..لدي هذا الانطباع مسبقاً عندما كنت تتحدث |
Yanlış izlenime kapılması için zaman ver. | Open Subtitles | انتظر بعض الوقت لتحصل على الإنطباع الخاطئ. |
Dinle, sanırım yanlış izlenime kapıldın. | Open Subtitles | أصغِ إلي، أعتقد أنك تلقيت الإنطباع الخاطئ |
Arkadaşlarım ve hastalarım, kitabını okuyunca benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılacak. | Open Subtitles | أصدقائي، كما تعلمون ، مرضاي سيقومون بقراءة كتابك اجعل انطباع سئ عنى |
Annesinin hiçbir şeyi sallamadığı gibi bir izlenime kapılabilir. | Open Subtitles | ربما يكون لديها إنطباع خاطىء أن أمها تمارس الجنس |
Her şeyin onun üzerinde bırakacağın izlenime bağlı olduğunu hatırlatayım. | Open Subtitles | دعنى أذكرك : الكثير يعتمد على الأنطباع الذى ستتركه عليه |
Kimsenin yanlış izlenime kapılmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد من أي أحد أن يحصل على الانطباع الخاطئ |
Benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılmışsın peder. | Open Subtitles | أعتقد أنك أخذت الانطباع السيء عني أيها القس |
Sadece sevdiğin insanları savunabileceğin gibi yanlış bir izlenime mi kapıldın? | Open Subtitles | هل انت تحت الانطباع الخاطئ بانه يمكنك الفاع عن الناس الذين تريدهم؟ |
Doğru, bu izlenime nereden kapılığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | صحيح, و اناأرىمنأينجاءلك هذا الانطباع, |
Bu tip bir izlenime nasıl kapıldı bilmiyorum-- | Open Subtitles | -لا أتخيّل ما الذي أعطاه ذلك الانطباع ... |
Ben, sanırım yanlış bir izlenime kapıldın. | Open Subtitles | ـ بِن ، أعتقد بأن لديك الإنطباع الخاطئ هنا |
Duymuş olduğun tuhaf suçlamalar yüzünden yanlış izlenime kapılmanı istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تحصل على الإنطباع الخاطئ من كل تلك الإتهامات العجيبة |
Sanırım ilk izlenime pek güvenmemek lazım. | Open Subtitles | أعتقد أنك لا تثقين فى الإنطباع الأول |
- Edindiğimiz izlenime göre... | Open Subtitles | - خالجنا انطباع - أنت .. أنت من خالجه الإنطباع |
Gerçi bu izlenime nereden kapıldığınızı anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنا أرى كيف أخذتم هذا الإنطباع |
Edindiğim izlenime göre Elizabeth'i görmeye pek hevesli değildi. | Open Subtitles | خالجنى انطباع أنه لم يعد متلهفاً كما ينبغى لكى يراها |
Senin hakkında yanlış bir izlenime kapıldıysam, bu benim hatam değil. | Open Subtitles | إن كان لدى انطباع سيىء تجاهك فذاك ليس خطأي |
Buraya gezmeye gelmediğine dair bir izlenime kapıldım. | Open Subtitles | وأنا لدي إنطباع على أنك لست هنا من أجل أن تتم رؤيتك فقط |