Şakak kemiğine aldığı darbe ile oluşan travma, üç kırılmış kaburga kemiği ve kırbaç izlerinden olabilecek türde birçok deri yırtığı. | Open Subtitles | تلقى صدمة شديدة على عظمة صدغه ولديه ثلاثة أضلع مكسورة وعدة جروح قطعية سطحية يبدو أنها نتجت عن آثار ضرب بالسوط. |
Lastik izlerinden kurtulmalıyız. Lastik izlerinin üzerinde dans edin. | Open Subtitles | . امحوا آثار الإطارات ارقصوا جميعاً على آثار الإطارات |
Kanlı ayak izlerinden çıkardığınız sonuç nedir? | Open Subtitles | ماذا تخبرك آثار الأقدام الملوثة بالدماء فى أرجاء المكان ؟ |
Ölen kimi deniz piyadeleri, yalnızca parmak izlerinden tanınabiliyordu. | Open Subtitles | بعض جثث جنود مشاة البحرية لم يكن التعرف على هويتها ممكناً ألا عن طريق بصمات الأصابع |
Uçağın direksiyonundaki kanlı parmak izlerinden bir şey çıkmadı mı? | Open Subtitles | هل لديك أي شيئ عن البصمات التي وجدناها على المقود؟ |
Bir yönde gidip, ayak izlerinden aynı yolu geri dönebilir. | Open Subtitles | يتجة باتجاه ومن ثم يعود على اثار اقدامه القديمة |
Bulduğumuz ayak izlerinden bu alçı modeli yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت صنع نموذجا من الجص وفقا لآثار الأقدام التي وجدناها |
- Bu diş izlerinden tespit edebildiğiniz herhangi bir ipucu var mı? | Open Subtitles | هَلْ كنت قادرقادر على رسم نتيجة نهائية مِنْ تحليلِ علاماتِ الأسنانِ هذه؟ |
Öyleyse, bunlar rahibin kanlı ayak izlerinden farklı. | Open Subtitles | لذا أولئك مختلف عن آثار الكاهنِ الداميةِ. |
Halıdaki mobilya izlerinden. Buzlukta ya da mikrodalga fırında parmak izi yok. | Open Subtitles | علامات الأثاث على السجاد لاتوجد بصمات أصابع أو آثار على صندوق الثلج أو المايكرويف |
Bu sandalyedeki yüksek ivmeli kan sıçrama izlerinden dolayı. | Open Subtitles | آثار عالية السرعة ترشيش الدم على هذا الكرسي. |
Yüzünün sol tarafındaki ve vücudundaki yanık izlerinden tanınabilir. | Open Subtitles | و هو متوسط الحجم و صاحب شعر بني قصير و يمكن التعرف عليه من آثار الحروق على الجانب الأيسر من وجهه و الجزء الأعلى من جسده |
Bu olmazsa, bu dediklerimin hiçbirisi olmazsa bile, yine de bu ameliyatın izlerinden kurtulmak için önünde acı dolu aylar olacak. | Open Subtitles | فسيكون أمامه أشهراً سيتعذب خلالها في سبيل التعافي من آثار الجراحة وقبل أن تتخذي أي قرار ينبغي أن تفهمي المخاطر |
Adli Tıp'ın minibüsten aldığı parmak izinden ve olay yerindeki lastik izlerinden bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | عثر الجنائيّون على بصمات غير صالحة للإستعمال، ولا شيء من آثار الإطارات في مسرح الحادث |
En azından ayak izlerinden biri diğerinden daha küçük. | Open Subtitles | يبدو على الأقل أنّ واحداً . من آثار الأقدام هذه أصغر من الآخر |
En iyi polis öldüren silahın üzerindeki parmak izlerinden başka. | Open Subtitles | لا شيء سوى بصمات أصابعك على مال الشرطي الأجود القاتل يمكن أن يشتري |
En iyi polis öldüren silahın üzerindeki parmak izlerinden başka. | Open Subtitles | لا شيء سوى بصمات أصابعك على مال الشرطي الأجود القاتل يمكن أن يشتري |
Dusty, parmak izlerinden bir şey çıkmadı ve kızın eşkaline uyan biri için kayıp ilamı verilmemiş. | Open Subtitles | فظيع,لم نجد نتائج من البصمات و لا يوجد أحد يوافق مواصفاتها تم التبليغ عنه كمفقود |
Bizim aldığımız parmak izlerinden ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن البصمات الأحرى التي إستحضرناها ؟ لا تطابق , مشتبه مختلف |
Etrafta dolaşan çok olduğundan ayak izlerinden bir şey çıkmadığını söylediler. | Open Subtitles | وقالوا انه مع كل العمال الذين يتحرركون هنا لبحث عن اثار الأقدام سيكون مضيعة وقت |
Lastik izlerinden bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | يا زعيم لا شيئ بالنسبة لآثار العجلات |
Elasmosaur'un kemiklerinde bulunan daha büyük akrabalarının yapmış olduğu derin ısırık izlerinden, diğer Liopleurodon'un daha şanslı olduğu ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | من علاماتِ العضة العميقَة Elasmosaur على عظام الـ مِن طرف قريب أكبر الآخرين Liopleurodon يبدو أن الـ كانو أكثرَ حظًا |
Parmak izlerinden birini bulduk. | Open Subtitles | يوو , لقد حصلت على نتيجة بالنسبة للبصمات |
Pekala, ilk olarak parmak izlerinden kurtulmanı sağlamalıyız. | Open Subtitles | حَسَناً. حَسناً، أول شيء نحن يَجِبُ أَنْ نَتخلّصُ مِنْ بصماتِ أصابعكَ. |