Herkes adamın iyi olduğunu bilir ama kimse basket izlerken paella yemek istemez. | Open Subtitles | الجمهور يعرف براعته، لكن لا أحد يرغب بتناول البايلا بينما يشاهد كرة السلة |
Biz haftanın maçını izlerken o da haftanın pompasına çıkar. | Open Subtitles | بينما نشاهد المباراة الأسبوعية، تقوم هي بممارسة الجنس الأسبوعي. |
Disney kanalını izlerken, sen dışarıda, sırf bana benzediğin için kızları tavlıyorsun. | Open Subtitles | تأخذ جميع الكره الموجه لي .. بينما اشاهد قناة ديزني طوال اليوم |
Sen video görüntülerini izlerken bilgisayar beyninin görüntüleri nasıl işlediğini belirleyecek. | Open Subtitles | بينما تشاهدين مقاطع الفيديو سيضع الحاسوب خريطة لكيفية معالجة عقلكِ للصور |
Alt bezi arabaların geçişini izlerken böbürlenmek için epey vakti olacak. | Open Subtitles | سيحظى بالكثير من الوقت للتفاخر وهو يراقب عربة الحفاضات تمر به |
O filmi izlerken çok heyecanlı, nefes kesici ve güzeldi diye hissetmiştim. | Open Subtitles | بمشاهدة ذلك الفيلم شعرت بأنه جميل وبغاية الإثارة |
Bazı dansçılar hareketi izlerken genel şekli, hareketin ayrıntılarını, hareketin kinetik duyularını alırlar ve bunu kullanırlar. | TED | بعض الراقصين عندما يشاهدون حركات يأخذون الشكل العام، للرقصة، الاحساس الحركي الذي في الرقصة، ويستخدمونها للذاكرة. |
Bir filmi izlerken ,rahatlamalı ve sonunda da kendinizi iyi hissetmelisiniz. | Open Subtitles | عند مشاهدتك لهذا الفيلم, يجب أن تكون مرتاحاً وفي مزاج جيد. |
Bu güzel kanepe ise çiftimiz TV izlerken gelinin oturması için. | Open Subtitles | هذه أريكة جميلة.. لأجل جلوس العروس لحسن الحظ لمشاهدة البرامج التلفزيونية |
Val Waxman'ı işbaşında izlerken insan onun ne yaptığını bilmediği izlenimine kapılıyor | Open Subtitles | عندما تراقب أخراج فال واكسمان ستعتقد بأنه لايعرف مالذي يفعله |
Altıncı Katılımcı: Odamda videoyu izlerken, başlangıcında kendimi onu anlamazken görebiliyordum. | TED | مساهم 6: عند مشاهدتي للفيديو في غرفتي كنت أراني غير قادر على الاستيعاب في بدايته. |
Benim masumları yarıp, kesip, parçalayışımı izlerken! | Open Subtitles | اذ يشاهد القص والتقطيع والتمثيل بالابرياء |
Daha TV'de buz pateni izlerken burnun akıyor. | Open Subtitles | أنت رجلٌ يصيبه الرشح حالما يشاهد التزلج على الجليد في التلفاز |
Başpiskopos seni kızarkadaşını ve diğerlerini kendi izlerken seks yapmaya zorladı mı? | Open Subtitles | هل أجبرك القس أنتَ و صديقتك وآخرون على أداء أدوار جنسية بينما كانَ يشاهد هو هذا نعم أم لا ؟ |
Tam da benim sevdiğim gibi, ama filmi izlerken koltuğa ihtiyacımız var, tamam mı? | Open Subtitles | لكن نحتاج للأريكة لكي نشاهد الفيلم, حسناً؟ |
Oh, mızıkçı. İzlerken bile ipucu toplayabiliriz. | Open Subtitles | .لا تكوني ساذجة نستطيع البحث عن دليل ونحن نشاهد |
Makineyle John u izlerken, olanlar aniden bir anlam kazanmıştı | Open Subtitles | عندما اشاهد جون مع هذه الالة يكون المشهد جميلا |
Hayır, sadece futbol oynarken veya izlerken geliyor. | Open Subtitles | لا ، يحدث هذا عندما ألعب .أو اشاهد كرة قدم |
Bunu sana yüz yüze vermek isterdim çünkü bunu izlerken orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أعطيك هذا الإنطباع لأني أريد أن أكون معك عندما تشاهدين هذا |
Hapishaneyi çevreleyen kuşları izlerken, kaçış yolu belirdi aklında. | TED | بينما كان يراقب الطيور التي تدور حول سجنه، أصبحت وسيلة الهرب جلية أمام عينه. |
Eminim birlikte bunu izlerken çok güzel zamanlar geçirmişsinizdir. | Open Subtitles | بمشاهدة هذا صحيح؟ لا,لقد أردت تلفازا في غرفتي فحسب |
Diğer gün neler olduğunu görmek için geri geldim ve tüm semti futbol maçı izlerken buldum, hem de bizim cihazları kullanarak. | TED | في اليوم التالي ذهبت لكي أختبر تلك الوحدة، ووجدت جميع الجيران يشاهدون مباراة كرة قدم اعتمادًا على جهازنا. |
Filmi izlerken, izlemediyseniz bile Mars denince muhtemelen ne kadar uzakta ve ırakta olduğunu düşünüyorsunuz. | TED | فخلال مشاهدتك للفيلم، أو حتى إذا لم تشاهده عند التفكير حول المريخ، من المحتمل أنك ستفكّر في بعد المسافة وكم هو بعيد. |
Çünkü tek başına bir video izlerken interaktif canlı yayın izlemeye başlamak tek oyunculu oyun oynamakla çok oyunculu oyun oynamak arasındaki farka benziyor. | TED | مشاهدة البث الحي بدلًا من الذهاب لمشاهدة فيديو بمفردك يشبه الاختلاف بين لعب لعبة بلاعب واحد ولعب لعبة متعددة اللاعبين. |
Ailem onu izlerken kendine servis yapmam için beni zorluyor. | Open Subtitles | لقد اجبرنى على خدمته بينما كانت عائلتى تراقب ذلك |
Ve işte filmi izlerken, beni gözyaşlarına boğan bu etkileyici sahneyi gördüm, ve geçtiğimiz 25 yıl boyunca hiç aklımdan çıkmadı. | TED | لذا وأثناء مشاهدتي الفلم ، شاهدت ذلك المقطع المؤثر الذي أبكاني ، وعلِقَ بذهني للخمس وعشرين سنةٍ الأخيرة. |
Yüzüm koyda yüzen herhangi birinin başına geleceği gibi donmuştu. İnsanların bitirmesini izlerken donmuş yüzümü çözmekle uğraşıyordum. | TED | كنت أتجمد من البرد، كما تعلمون، وكنت أحاول أن أدفئ وجهي، وأنا أراقب الناس يقتربون من خط النهاية، |
Seni izlerken "Vay be, ne kadar iyi bir oyuncu!" diye düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما أشاهدك تؤدّين مشهداً أفكر في أنك ممثلة رائعة |
Ben yaparken ya da izlerken, bana hororşov gibi gelirdi. | Open Subtitles | عندما كنت أمارس العنف أو أشاهده كان ينتابني شعور رائع دون سبب |
Beni izlerken, sen de yapıyor musun? | Open Subtitles | وعندما كنت تراقبني هل كنت تفعلها مع نفسك؟ |