| Hiç bana öyle bakma, geçen geceyi telafi etmek için benimle televizyon izleyeceğini söyledin. | Open Subtitles | حسناً لاتنظر لي هكذا لقد قلت انك ستشاهد معي للتعويض عن ليلة الامس |
| Ve bunu yakın bir zamanda izleyeceğini... | Open Subtitles | سأفترض أنك بخير و أنك ستشاهد هذا قريباً |
| - ve eğer üstü çıplak yaparsa, kaç kadının bu filmi izleyeceğini bir düşünün. | Open Subtitles | -وإذا تجرد من ملابسه ، تصوروا كم من النساء ستشاهد هذا الفيلم |
| İşte, bu gece hayatında hangi yönü izleyeceğini seçmeden önce sana unutulmayacak bir şey vereceğim. | Open Subtitles | قبل ان تختار اى طريق فى الحياة سوف تسلكه الليلة سوف اعطيك شيئاً لتتذكره |
| Nasıl bir yol izleyeceğini söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني أي طريق أنت تسلكه |
| Sizin grubun diğer kanattan izleyeceğini sanıyorum. | Open Subtitles | أظن أن مجموعتكِ ستشاهد من الجناح الآخر |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 