| Bütün gün tek yaptığım yargıç Joe Brown'ı izleyip üzerime pislemek. | Open Subtitles | كل ما اقوم به طوال اليوم مشاهدة القاضي جوي براون والتبول |
| Birkaç haftayı annemde geçirmek canıma minnet zaten hokey izleyip soslu patates yiyorum. | Open Subtitles | أكثر سعاده لتمضية بعض الأسابيع هنا مع امي مشاهدة الهوكي و أكل بوتينز |
| Ama bu işte çok iyi olan birini izleyip öğrenmek isterim. | Open Subtitles | ولكن أفضل أن أشاهد وأتعلم من شخص يكون جيدا جداً |
| Hayatında hiç film izleyip şarkı dinleyip şiir falan okudun mu? | Open Subtitles | ألم تشاهد فيلماً من قبل، أو سمعت أغنيّةً، أو قرأتَ قصيدةً؟ |
| Elizabeth Dunn: Araştırma asistanlarımızdan bu videoları izleyip çocukların tepkilerini kodlamalarını istedik. | TED | الآن، درّبنا الباحثين المساعدين لمشاهدة هذه الفيديوهات وتسجيل ردود الأفعال العاطفية للأطفال |
| Evde, benim daha önce izleyip nefret ettiğim bir filmi seyrediyor. | Open Subtitles | أنة فى الشقة يشاهد فيلماً قد سبق أن رأيتة و كرهتة |
| Dünyadaki uzaylıları izleyip, yakalayarak... insan ırkını gelecekteki tehlikelere hazırlamak.. | Open Subtitles | تتعقب أشكال الحياة الفضائية بالأرض وتقوم بتسليح البشر لمواجهة المستقبل |
| Onu izleyip, bu ülkenin ne kadar muhteşem olduğunu düşünürdük. | Open Subtitles | اعتدنا ان نشاهد تلك ونفكر اي بلد مذهل هذا البلد |
| Öğrenciler videoları kendi başlarına izleyip, sonra bir araya gelip onları tartışıyorlar. | TED | طلاب يشاهدون الفيديوهات بمفردهم ، ومن ثم يأتون معاً لمناقشته |
| Bu anne için burada hiç yiyecek yok, ancak yavrusu izleyip öğrenebilir. | Open Subtitles | لا توجد وجبة لتلك الأم لكن بوسع هذا الصغير أن يراقب ويتعلّم |
| İşler garip bir hâl almadan filmi izleyip oradan gitmek istedim hemen. | Open Subtitles | أردت فقط مشاهدة الفلم والخروج من هناك قبل أن يصبح الوضع محرجًا. |
| Son sahneyi oynamanızı bin kez izleyip her seferinde ağlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع مشاهدة تمثيلك للمشهد الأخير ألف مرة، وأبكي في كل مرة. |
| Sohbet programı izleyip dergi mi okuyacaksın? | Open Subtitles | تعنى مشاهدة البرامج الحوارية وقراءة المجلات؟ |
| Üç dakika önce çizgi film izleyip muz yiyordum. | Open Subtitles | قبل ثلاث دقائق كنت أشاهد الرسوم المتحركة وأتناول الموز |
| Hafta sonlarında 10 tane film izleyip, eleştirilerimi ülkedeki her gazeteye yollardım. | Open Subtitles | كنت أشاهد عشرة افلام يوم عطلة الأسبوع وأرسل إنتقاداتي إلى كل صحف الدولة |
| Sonra düşünüp, televizyon filan izleyip, düşünüyorsun ki: | Open Subtitles | لذا، فتقول لنفسك، بمَ أنك تشاهد التلفاز كثيراً، فتقول: |
| Sonra düşünüp, televizyon filan izleyip, düşünüyorsun ki: | Open Subtitles | لذا، فتقول لنفسك، بمَ أنك تشاهد التلفاز كثيراً، فتقول: |
| Annem yarın akşam Debra ve senin bize gelip televizyonda opera izleyip izlemeyeceğinizi bilmek istiyor. | Open Subtitles | امي تريد ان تعرف اذا كنت وديبرا سوف تأتون لمشاهدة اوبرا على التفزيون معنا مساء الغد |
| Pekala bir öğrence beş-, yedi dakika video izleyip ardından etkileşimli alıştırmalar yapabilir. | TED | الطالب حينها يشاهد فيديو مدته مابين 5-7 دقائق ثم يتبع ذلك بتمرين تفاعلي. |
| Dünyadaki uzaylıları izleyip, yakalayarak... insan ırkını gelecekteki tehlikelere hazırlamak.. | Open Subtitles | ، تتعقب التواجد الفضائي على كوكب الأرض تسلح الجنس البشري لمواجهة المستقبل |
| İşten sonra birlikte film izleyip yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | بعد الانتهاء من العمل سنذهب أنا و إياها و نشاهد فيلماً |
| Ayrıca doğa belgesellerinden birini izleyip dürüstçe anlatmalarını da istedik. | Open Subtitles | و قد جعلتهم أيضا يشاهدون أحد تلك الأفلام الطبيعية و يصفونه بأمانة |
| Eğer katil her anı izleyip zevk alıyorsa bu kasetlerden birinde görünmüş olmalı, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان القاتل يراقب و يستمتع بكل دقيقة فلابد أن يكون موجوداً في هذه الشرائط, صحيح؟ |
| Yani Ruslar denizaltılarımızı su altında izleyip batırabilirler. - Öyle gözüküyor. | Open Subtitles | أن الروس قادرين على تعقب أثر غواصاتنا تحت الماء وإغراقها |
| Bu canavarlarla çalışırken ruhunun alt üst olmasını izleyip duramam. | Open Subtitles | لا يمكنني مشاهدتك تخسر روحك بالعمل مع هذه الوحوش |
| Annesinin avlanmasını izleyip onun hareketlerini taklit ederek kendi avlanma yeteneklerinin temellerini atmaya başlıyor. | Open Subtitles | بمشاهدة أمه وهي تصطاد ومحاكاة تصرفاتها ..يبدأ في اكتساب مهاراته الأساسية الخاصة بالصيد |
| İzleyip görebilirsiniz. | Open Subtitles | بإمكانكما مشاهدته ورؤية أنه لم يكن هناك من شجار |
| Ben de, DVD izleyip hazır yemek sipariş edecektim.. | Open Subtitles | في الحقيقة، كنت سأشاهد فيلماً وطلب بعض الطعام الجاهز، |
| Bir film izleyip patlamış mısır yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنشاهد فيلماً على هذا الشّريط وسنصنع بعض الفشار ونشاهد هذا، اجلس واسترح |