İzninle. Çok ileri gittin, Max. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شخص يشاهد هذه الجلسات أرجو المعذرة |
Bunu göremediğin için üzgünüm, şimdi izninle. | Open Subtitles | يؤسفني، أنـه لا يُمكنكِ رؤية ذلك. المعذرة. |
Ve şimdi aileme gidiyorum. İzninle. Sana iyi şanslar. | Open Subtitles | أنا سأكون مع عائلتي، أعذرني حظاً موفقاً لك |
Affedersin, canım. Cevap vermem lazım. İzninle. | Open Subtitles | آسف ، عزيزتي ، يجب أن أرد على هذا معذرةً |
Sanırım sonunda sesini duydular. "Eğer bir insan, her ne sebeple olursa olsun, olağanüstü bir hayat yaşama fırsatına sahipse onu sadece kendisine saklamaya hakkı olamaz." J.J.Cousteau. İzninle. | Open Subtitles | حسناً، على ما أعتقد انهم نفذوا قرارك أخيراً اعذرني |
İzninle aracı kanalın diğer tarafına çekeceğim. | Open Subtitles | بعد إذنك , سأحرك العربة إلى الجانب الآخر من القناة |
Şimdilik idare eder. İzninle. Sebastian, doğru söyle. | Open Subtitles | سيــفي بالغرض في الوقت الحالي ، اعذريني سباستيان كـن صريحا ، هل نحن تائهون؟ |
İzninle tatlım, durumu düzelteceğim. | Open Subtitles | ، أرجو المعذرة ، عزيزتي سأصلح الخطأ |
Gidip sana vurmak için bir şey bulacağım. İzninle | Open Subtitles | سأذهب لأجد شيء أضربك به المعذرة |
- belgesel çekimleri esnasında... - İzninle. | Open Subtitles | ـ أثناء عمل الفلم الوثائقي ـ المعذرة |
Gidip boya yapmalı ve deri pantolonuma bulaştırmalıyım. İzninle. | Open Subtitles | علي أن أذهب وأزيت ثم أعصر بنطلوني الجلدي، أعذرني |
Bunu duyduğuma sevindim. İzninle. Lütfen anlatma artık. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لسماع ذلك أعذرني سيدي، فقط توقّف |
Affedersin, ezik. İzninle, itoğlu it. | Open Subtitles | سعيد لرؤيتك أيها الفاشل، معذرةً أيها الحقير |
Yetişmem gereken bir sürü şey var. İzninle. | Open Subtitles | لدىّ الكثير من العمل لألحق به, معذرةً |
Eğlendiğine sevindim. İzninle, suratımdan gülümsemeyi sileceğim. | Open Subtitles | تمتع , اعذرني الان يجب ان اذهب لأفك ابتسامتي |
Şimdi, izninle minik kediciğe arabayı koklatmak istiyorum. | Open Subtitles | عن إذنك تود القطّةَ الولدِ الصَغير لإِشْتِمام السيارةِ. |
Bir dakika izninle, merak ediyorum. | Open Subtitles | اعذريني للحظة يا جينا إنني فضولي بعض الشيء |
Şimdi izninle onları bir arayıp orada kalabilir miyiz bir sorayım. | Open Subtitles | اسمحي لي فقط أن اتصل بهم و اتأكد إذا كان ممكن أن نفعل ذلك |
Hemen geçmişini araştırıyorum. İzninle Abbs. | Open Subtitles | احصل على معلومات عن خلفيته الان أعذريني أبز |
Eminim. İzninle. | Open Subtitles | بالتأكيد أعذرْني |
Pekâlâ. İzninle. Ben gidip çevremde bir sürü erkek varken plastik bir kaba attıracağım. | Open Subtitles | حسناً, إعذرني بينما أستمني في طبق بلاستيكي |
Evraklara tabii ki senin izninle göz gezdirmeye devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود الاستمرار في قراءة النصوص وذلك بعد اذنك بالطبع. |
- İzninle, Fancie'yi tekrar değerlendirmesi için ikna etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً إذا سمحت لي سأذهب لأقناعه بكتابة مقال عن فانسي |
O halde izninle ben bir şeyler atıştırayım. | Open Subtitles | إذن أعذرنى سأذهب لتناول بعض الطعام |
Artık bu konuda ne karar vereceğin sana kalmış. İzninle. | Open Subtitles | وقراركِ بالسماح لنا بفعل ذلك منوط بكِ، والآن إعذريني. |
Tekrardan özür dilerim. İzninle kendimi tanıtayım. | Open Subtitles | أنا آسف مرةً أخرى, اسمح لي أن أقدم نفسي رسمياً. |