| Hücre gelişimine sebep olan sinyalleri ne zaman saptadınız ve izole ettiniz? | Open Subtitles | متى كت قادرا على عزل وتحديد الأشارات المسؤولة عن نمو الخلايا ؟ |
| Yalnızca Sutter'ların çocuğunu izole edip aileyi karantinaya alsak olmaz mı? | Open Subtitles | حسناً، ألا يمكننا عزل الطفل سوتر ووضع العائلة تحت الحجر الصحي؟ |
| Yıldırım düşerken arabada neden güvende olursun - tekerlekler tarafından izole edilmiş olursun. | Open Subtitles | لهذا أنت بأمان في السيارة أثناء عاصفة البرق فأنت معزول بواسطة الإطارات المطاطية |
| Bu kıyafetler vücut ısısını izole ediyor, ve adamlarımızı görünmez yapıyor. | Open Subtitles | هذه البزات تعزل حرارة الجسم ما يجعل الفريق خفيا بالنسبة للمخلوق |
| Tapirler çok küçük, izole, birbirinden kopuk popülasyonlar olarak yaşarlar. | TED | وتوجد حيوانات التابير في مناطق صغيرة جدا منعزلة وغير متصلة |
| Her gözlüklü, inek ve ahmak çocuktan yayılan kimyasalları izole ettim. | Open Subtitles | عزلت المادة الكيميائية التي يفرزها كل منبوذ ومتفوق وصاحب 4 أعين |
| Her ne kadar çevresinden izole olsa da, her karşı çıkıldığında, daha fazla mücadele ediyordu. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى العزلة التي بلغها، كلما زادت معاداته، صار جلده أكثر. |
| DNA nasıl izole edilir ve bu neden bir icat değildir? | TED | كيف يتم عزل ال DNA؟ و كيف لا يكون هذا اختراعا؟ |
| Heykelin dokunsal parçalarının izole etme ve daha sonra bunun haberleşme sistemine konması fikriydi. | TED | وكانت الفكرة هى عزل عنصر اللمس عن المنحوتة، ومن ثم وضعها فى نظام إتصال. |
| Ve, tabi ki, bu model, izole edilmiş ve kopyalanabilir. | Open Subtitles | وبالطبع بمجرد عزل هذا النمط سيُمكننا التغلّب عليه |
| Ayrıca üs personeli ile temas eden herkesi izole etmek durumundayız. | Open Subtitles | سنعمل كذلك على عزل أي شخص تعامل مع موظفي ستارجيت |
| - Ama bu darbe kafatasının sol tarafında izole edilmiş. | Open Subtitles | و لكن هذا الضرر معزول على الجانب الأيسر من جمجمتها |
| Havalandırma sistemlerini tekrar kontrol edip karantinanın tamamen izole edildiğinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتحقق مجددا من أنظمة التهوية وأتيقن أن الحجر الصحي معزول بالكامل. |
| İkinci adımın kurbanı izole etmek olduğunu da bilmiyordum. | TED | ولم أكن أعلم أن ثاني خطوة هي أن تعزل الضحية. |
| etrafında üç izole kabile yaşıyor ve Kolombiya Hükûmeti ve meslektaşlarımız sayesinde alan genişletildi. | TED | وكانت محاطة بثلاث قبائل منعزلة وبفضل حكومة كولومبيا والزملاء الكولومبيين تمت توسعتها. |
| Kendinizi et yiyen bakteri salgınının başladığı yerde izole etmişsiniz. | Open Subtitles | عزلت نفسك في الغرفه التي بدأت منها البكتيريا الآكلة للحم |
| Fiziksel izole edilmiş gemi giriş cihazları. | Open Subtitles | على متن السفن العزلة جسديا أجهزة الإدخال. |
| Ancak büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Büyük miktarda nanopartikül, hasar vermeden nasıl izole edilebilir? | TED | ومع ذلك فلدينا مشكلة رئيسية وهي كيف يمكننا أن نعزل كميات كبيرة من جزيئات النانو دون أن نتلفهم؟ |
| İzole edip bir mantarbilimciye numune göndermeliyim. Güzel. | Open Subtitles | أريد عزله, وفحص عينة عن طريق عالم فطريات. |
| Neredeyse mutlak sıfıra kadar sistemlerimizi soğutuyoruz, deneylerimize vakumlarda devam ediyoruz, herhangi bir dış parazitten izole ediyoruz. | TED | نقوم بخفض حرارة النظام إلى الصفر المطلق، ونجري تجاربنا في الفراغات، ونحاول عزلها عن أي اضطراب خارجي. |
| Şimdi, bu projedeki oldukça özgün şey, sanat ve dizayn projelerinde kendi izole görevlerimizi de yürütmemizdir. | TED | الآن، شيء نموذجي جدًا بالنسبة لهذا المشروع هو أننا ننفذ مهمات العزل خاصتنا داخل مشاريع التصميم والفن هذه. |
| Yüksek perfomanslı sıvı kromatografisini kullanarak izole edicem. | Open Subtitles | سوف أقوم بعزله مستخدماً استشراب سائل عالي الأداء |
| Daha fazlasını kültüre izole ettik ve farklı ekotipler olduğunu öğrendik. | TED | وعندما عزلنا الكثير منهم في بيئتنا، علمنا أنهم أنماط بيئية مختلفة. |
| Artık izole edilmiş bir numunem olduğuna göre zehir taslağını çıkartabilirim. | Open Subtitles | بما أنّ لدي عينة معزولة الآن، يمكن أن أقوم بتحليل للسموم. |
| İzole olduğunu biliyorsan bu, izole edilmediğin anlamına geliyor. | TED | أعني، إذا كنت تدرك أنك معزول عن العالم، هذا يعني أنك ليس معزولاً. |
| Bu geni izole etmekte yardımcı olmak isteyip istemediğimi sordu. | TED | وسألني إن كنت مستعدة لمساعدتهم لعزل هذه المورثة |