multi-milyon dolarlık tesislere gerek duymak yerine, küçük bir boyutta, bu izotopları üretebilecek bir cihaz geliştirdim. | TED | عوضاً عن الحاجة لمنشآت بملايين الدولارات قمت بتطوير جهاز يستطيع على نطاق صغير جدا أن ينتج هذه النظائر. |
Adam bağımlıymış ya, radyoaktif izotopları narkoz zannetmiş olabilir. | Open Subtitles | أخطأ الحشّاش في النظائر المشعة المشعّة للمخدرات الصيدلية. |
Ve sen kemiklerdeki bu izotopları tanımlayabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك أن تحدد نوع هذه النظائر من فحص العظام |
12. yaş günümde titanyum santrifüj alınmasını çok istiyordum böylece, bilirsin, radyoaktif izotopları ayırabilecektim. | Open Subtitles | في عيد ميلادي الثاني عشر إحتجت بشدة إلى طارد تيتانيوم مركزي لكي، كما تعرفين، أستطيع فصل النظائر المشعة |
Yiyecekler ve su vasıtasıyla yuttuğumuz oksijen izotopları kemiğin hidroksil karbonik apatitiyle birleşir. | Open Subtitles | نظائر الأوكسجين المشعة التي حقناها بالطعام والماء اتحدت مع "هيدروكسيل أباتيت الكربوني" بالعظم |
Bir Geiger sayacıyla görülebilen radyoaktif izotopları vardır. | Open Subtitles | يحتوي على بعض النظائر المشعة تحوي على شكل خاص و لا يمكن التقاطها الا بعداد جيجر |
Bölünebilir izotopları ayırmak için hangi metodu kullanıyorsun? | Open Subtitles | أية طريقة تستخدمون لفصل النظائر الإنشطارية؟ هذا جنون |
Bölünebilir izotopları ayırmak için hangi metodu kullanıyorsun? | Open Subtitles | أية طريقة تستخدمون لفصل النظائر الإنشطارية؟ |
Tahminim, hücre yapısını mutasyona uğratmak için plütonyum izotopları kullandığı. | Open Subtitles | تخميني هو، انه يستخدم البلوتونيوم النظائر لتتحول بنية الخلية. |
Radyoaktif izotopları ve gravimetrik güç kalıntılarını kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأتفقد النظائر المشعة أو حيز لقوة الجاذبية |
O hâlde bu kişi radyoaktif izotopları çalan bir hırsız. | Open Subtitles | لذا، أنت تبحث عن a لصّ الذي يسرق النظائر المشعة المشعّة. |
Suçları emniyet koşullarını yerine getirmeden zehirli maddeleri atmak, izotopları olur olmaz yerlere koymak, bir de izotopları karıştırıp hastalara yanlış dozaj vermek. | Open Subtitles | هم مذنبون بالخطرين الرمي السامّ، النظائر المشعة في غير مكانهة، و - هذا مفضّلي |
Sam Carver, iğne kullanacağına neden izotopları meyve suyuna katmamış ki? | Open Subtitles | سام كارفير يضرب a إبرة خلال البلاستيك. لم لا فقط يصبّ النظائر المشعة مباشرة إلى العصير؟ |
Brakiterapi kutularının izotopları geçen Ocak ayında CalWest Hastanesi'nden çalınanlarla eşleşiyor. | Open Subtitles | النظائر المشعة للمركب تطابق أنابيب العلاج الإشعاعي المسروقة من مستشفى " كالويست " في " يناير " الماضي |
(Alkış) Ve tıbbi izotopları üretecek bir sistem geliştirdim. | TED | (تصفيق) وقد طوّرت نظاماً لإنتاج النظائر الطبية. |
Kurbanın çocukluğunu East Timor'da geçirmiş olduğunu belirlemek için izotopları kullanmasıyla aynı sebeple. | Open Subtitles | لنفس السبب الذي من أجله استخدمت النظائر المستقرة لتحدد أن الضحية أمضت طفولتها في (تيمور) الشرقية |
Atmosferik nükleer denemeler nedeniyle oluşan sezyum izotopları yüzünden. | Open Subtitles | نظائر السيزيوم من التجارب النووية في الغلاف الجوي. |
Bunun nedeni ağırlığı çok hassas bir şekilde ölçüyor olmamız -- karbon atomunun farklı izotopları var ve eğer üzerinde fazladan bir nötron varsa onu aslında farklı bir kimyasal olarak ölçüyoruz. | TED | و هذا لأننا نقيس الوزن بدقة شديدة بذلك-- يأتي الكربون بعدة نظائر كيميائية، بهذا اذا كان عليه نيوترون زائد، فنحن فعلا نقيسه كمركب كيميائي مختلف. |
- Radyasyona maruz, Uranyum İzotopları. | Open Subtitles | نظائر اليورانيوم المشعه المضاده - ! |