Bradley'lerden biri çatıdaydı. Jeb, tabancasıyla bu taraftaydı. | Open Subtitles | كان أحد أفراد العصابة واقفاً علي السطح كان جيب واقفاً في مطلع الشارع ومعه البندقية |
İhtiyar Jeb hιzlι gelmiş. Viski. | Open Subtitles | جيب العجوز يختار وقتا مناسبا ، اعطني شرابا |
Baslarını kaldırdıklarında tavuk tabağı boştur Jeb Amca'nın eline de bir çatal saplanmıştır. | Open Subtitles | عندما يعودون من المهمه سوف يجدون طبق الدجاج فارغا والعم جيب الذي لديه شوكه خلال باطن كفه |
Şey, Jeb ben değil ve ben de Jeb olmak istemiyorum, babacık. | Open Subtitles | حسنا، جيب ليس أنا ولا أريد أن أكون جيب ، بوبي |
Jeb Bradley olarak niye bilgi almadım tam olarak bu konuda | Open Subtitles | لماذا لم يتم إبلاغي أن جيب برادلي سيظهر معي؟ |
Sonra Jeb Stuart'ın süvari sınıfına tayin edildiniz. | Open Subtitles | حتي شاربسبورغ بعدئذ في خيالة جيب ستوارت |
Üyeleri arasında Dick Cheney, Donald Rumsfeld, Jeb Bush ve Paul Wolfowitz'in de bulunduğu yeni bir muhafazakâr düşünce topluluğu olan, "Yeni Bir Amerikan Yüzyılı Projesi" adlı düşünce topluluğu, üzerinde "Amerikan Savunmasının Yeniden Yapılandırılması" başlığını taşıyan raporunu yayımlar. | Open Subtitles | مشروع القرن الأمريكى الجديد ومجلس خبراء كل أعضائه محافظون جدد يتضمنون ديك تشينى , دونالد رامسيفيلد , جيب بوش و بول ولفويتز يصدرون تقريرهم وعنوانه إعادة بناء الدفاع الأمريكى |
Kardeşin Jeb Phi Beta Kappa olarak mezun oldu. | Open Subtitles | أخوك جيب تخرج من كلية فاي بيتا كابا |
Kardeşin Jeb Florida'dan uzaklaşamazmış. | Open Subtitles | أخوك جيب لا يستطيع الإبتعاد عن فلوريدا |
Beni çağırdı çünkü Jeb müsait değilmiş. | Open Subtitles | لفد طلبني فقط لأن جيب لا يمكنه الحضور |
Neden Jeb için üzülüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشعر بالأسى فقط على جيب ؟ |
Ama Jeb'in söylediği bir şey ilgimi çekti. | Open Subtitles | لكن أتعلم ؟ شيء رآه " جيب " حصل على اهتمامي |
Jeb'in ot yetiştiricisi olmasına dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تقبل حقيقة أن جيب مزارع |
Yani, Jeb Bush ve karısına bir baksana. | Open Subtitles | أعني، انظر إلى جيب بوش و زوجته |
Ancak gıda temini ve para arasındaki Jeb, bizi bıraktı | Open Subtitles | (لكن بين إمدادات الطعام و المال الذي تركه لنا (جيب |
Adım Jeb Hawkins, Alabama milislerinin son albayı. | Open Subtitles | ،(اسمـي (جيب هوكينز الزعيم الراحل لمقـاومة (ألاباما) الشعبية |
Jeb Bush'un evinden iki dakika uzaklıkta | Open Subtitles | يفصله دقيقتين عن "فيشر آيلاند" حيث يقطن (جيب بوش). |
Jeb Bush'ların yanında, Fisher lsland'da. | Open Subtitles | بجوار آل (بوش)، بجزيرة "فيشر". آل (جيب بوش). |
Oğlum Jeb, bu ona bir hediye. | Open Subtitles | ابنى جيب انها هدية لة |
Burada Jeb adındaki bir çocuk için alışveriş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لانك هنا تتسوق لطفل اسمة جيب |
Jeb Stuart'ın yardımcısıydı. | Open Subtitles | مساعدا لجيب ستيوارت |