Sophie, Johnny ile biraz özel konuşmamız sorun olur mu senin için? | Open Subtitles | صوفي، هل تمانعين في كلمة مع جوني على انفراد؟ |
Tabi Johnny ile finansal güvende olursun. Johnny ile çıkardım ben. | Open Subtitles | بالطبع مع جوني سيكون لك ضمان مالي سأذهب مع جوني |
- Bunu Johnny ile konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، هذا يبدو وكأنه محادثة يجب أن يكون مع جوني حسن البالغ من العمر. |
Johnny ile ne zaman sorunum olsa Doktor Jacoby'i mi çağıracağım? | Open Subtitles | هل عليّ الإتصال بالطبيب "جكوبي"... كلما واجهتني مشكلة مع "جوني"؟ ... |
Belki Johnny ile düşündüğünden daha fazla işe girmiştir. | Open Subtitles | لذلك ربما يكون في مشاركة مع جونى بشكل أكبر مما تعتقدون |
"Johnny ile romantizm." "ilgini çekmiş gibi davran. | Open Subtitles | التوجيهات التي تقول " الرومانسية مع جوني " |
Babam annem için acı çekip yalnızlığını Johnny ile yabani yaşamda giderdi. | Open Subtitles | بقلبه المتألم على والدتي ، قام والدي بملء وحدته في البراري (مع (جوني |
Johnny ile konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أتحدث مع جوني |
Biliyorsun, bu Johnny ile arkadaşlığını mahvedecek. | Open Subtitles | انت تعرف هذا الامر سيفسد علاقتك مع (جوني). |
Bayan Caldwell, bir çok olayda Johnny ile çalıştım. Şu ana kadar yanıldığını hiç görmedim. | Open Subtitles | سيدة (كالدويل) ، لقد عملت مع (جوني) في كثير من القضايا ، لم أراه مخطئاً أبداً |
Bak ne diyeceğim. Johnny ile top oynamıştın, değil mi? | Open Subtitles | هيّا لقد كنتِ تلعبي مع جوني |
Sadece, Johnny ile daha kolaydı. | Open Subtitles | فقد كان أسهل مع جوني |
Ve bunu Johnny ile birlikte yaptım. | Open Subtitles | وفعلت ذلك كله مع جوني |
Johnny ile birlikte, bu herifle iş konuşmak için arabayla bunca yol kat ettik. | Open Subtitles | إذن أتيت مع (جوني) لمقابلة رجل ما بشان وظيفة |
Vurulduğun gece, Johnny ile bir otel odasındaydım. | Open Subtitles | كنتُ في الليلة التي أردِيتما فيها في غرفة فندق مع (جوني) |
Her şeyden önce, kamuflaj boyası yapacağıma, gidip Johnny ile savaşmayı isterdim. | Open Subtitles | أولاً، كم أودّ أن أكون بالخارج أحارب مع (جوني) بدلاً من صناعة طلاء التمويه |
İkimiz de Johnny ile uğraşmanın insanı gerdiğinin farkındayız. | Open Subtitles | كلانا متفقان أن التعامل مع (جوني) قد يكون مرهقاً |
Hilly muhtemelen onlar daha çıkarken Johnny ile oynaştığımı düşünüyor. | Open Subtitles | (هيلي) في الغالب تظن أني أقمت علاقة مع (جوني) عندما كانوا يتواعدوا مع بعض. |
Neden Johnny ile dans etmedin? | Open Subtitles | لماذا لم ترقصى مع جونى |
- Telsizde Johnny ile mi konuştun? - Evet. | Open Subtitles | -تتحدثين مع (جونى) عبر الراديو؟ |
Telsizden Johnny ile konuştuğunu. | Open Subtitles | انه كان يتكلم مع (جونى) عبر الراديو |