Şef, Judy'nin annesi o gece Harrison'ların evinin etrafında birilerini görmüş. | Open Subtitles | أنا أخبرتهم كيف إن أم جودي رأت شخص ما خارج نافذتها |
Burada Madeilane'ın daha doğrusu Judy'nin kimliğini, tüm trajik gerilimiyle görürüz.. | Open Subtitles | لدينا هنا هوية مادلين أو جودي بكل توترها الدرامي |
Kızlar yerleşip Judy'nin kocası Mark golften döndükten sonra terasta öğle yemeği yendi. | Open Subtitles | بعد أن أفرغت الفتاتين حقائبهما و عاد زوج جودي مارك من ملعب الغولف تم تقديم الغداء على التراس |
Vicky New York'a gitmek için ayrılırken Judy'nin Vicky'yi kendi kaderini paylaşmaktan kurtarma planları da suya düştü. | Open Subtitles | مع رحيل فيكي للعودة لنيويورك، مخططات جودي لإنقاذ فيكي من مصيرها انتهت كليةً |
Sonra Ofise gittim orada da Judy'nin hey heyleri üstündeydi. | Open Subtitles | وبعدها ذهبتُ إلى المكتب وكانت جودي في إحدى ثوراتها |
Evet, sonra sana şu kadife mini eteğimi vermiştim, Judy'nin mağazasından aldığım. | Open Subtitles | نعم، و أعرتكِ تنورتي القصيرة المخملية من محل جودي |
Rick, galiba Judy'nin emeklilik hediyesi için aldığım 30 doları hâlâ vermedim sana. | Open Subtitles | ريك ,أظن أني لا زلت مدينة لكم بـ 30 دولارا من أجل هدية تقاعد جودي |
Bazıları Judy'nin içki ve uyuşturucu etkisinde olduğunu söyler ama bense, heyecan ve İsa Bebek etkisi altında olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | تعلم البعض قال أن جودي كانت كانت ثملة في حبوب المنع والخمر انا اقول كانت ثملة في في الاثارة وعيسى الصغير |
Pekâlâ, eğer ayrılacaksak Judy'nin velayeti senindir. | Open Subtitles | حسنا,إذا انفصلنا،انت ستحصلين على حضانة جودي. |
Görünüşe göre, Judy'nin kaybolduğu gece nerede olduğunu belirten sağlam bir iddiası varmış. | Open Subtitles | يبدو انه يملك حجة غياب قوية في ليلة اختفاء جودي |
Ayrıca Judy'nin kaybolmasından sonra ikinci el bir 38'lik almış ve şimdi onun da nerede olduğunu bilmediğini iddia ediyor. | Open Subtitles | كذلك اشترى مسدسا عيار 0.38 بعد اختفاء جودي تماما و الان يدعي انه لا يعرف اين وضع ذلك أيضا |
Geçen yıl toparlanma sürecinde olduğunu söylemişti ama Judy'nin ihaneti yüzünden alkole yeniden başlamış. | Open Subtitles | العام الماضي قال انه كان في مصحة لكنه عاد للشرب بعد علاقة جودي |
Pazartesi, Judy'nin kayboluşunun yıldönümüydü. | Open Subtitles | الاثنين كان ذكرى مرور سنة على اختفاء جودي |
Kızlarınız, Judy'nin kaybolduğu gece tartıştığınıza dair ifade vermişler. | Open Subtitles | ابنتيك شهدتا انك و جودي خضتما شجارا في ليلة إختفائها |
Yeterince derine inersem, ...Judy'nin ifadesini saf disi birakacak örnekler bulacagimi biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف إني إن تعمقتُ في البحث سأجد قضايا سابقة تقصي شهادة جودي |
Sayin Yargiç, biliyorum Savci Yardimcisi henüz gelmedi, ...ama ben Judy'nin ifadesini geçersiz kilan talebimi desteklemek için bir dava özeti hazirlamistim. | Open Subtitles | سيادة القاضية، أنا أعلم أن حضرة النائبة لم تصل بعد ولكنني أعددتُ عريضة لطلب إقصاء شهادة جودي بيشوب |
Doug Judy'nin Pontiac haydutuyla görüşmek için kullandığı kullan-at telefon annesinin evindeymiş. | Open Subtitles | اذا الهاتف المحروق الذي استخدمه دوج جودي للتوصل مع سارق البونتياك هو في منزل والدته |
Judy'nin bu adamla evlenmesi ve bilirsin işte... | Open Subtitles | هل يضايقك ان تتزوج جودي هذا الرجل |
Sonra Judy'nin ilişkisi meydana çıktı. | Open Subtitles | و من ثم قامت جودي بتلك العلاقة |
4 Şubat Judy'nin kaybolduğu gün. | Open Subtitles | الرابع من فبراير يوم اختفاء جودي |