Beni köpek gibi takip eden bir adamla yaşaydım çıldırırdım. | Open Subtitles | كنت مجنونة عندما عشت مع رجل كان يتبعني مثل الكلب |
Bir köpek gibi ölmek istemiyorum. Karım ve çocuklarım var. | Open Subtitles | أنا لا أيد أن أموت مثل الكلب لديّ زوجة وأطفال |
Mekanı tanıyor. köpek gibi fiziksel her tehdidi ortadan kaldırmış. | Open Subtitles | هو على علم تام بالمكان وأزال أي تهديد ممكن, كالكلب |
köpek gibi havla derlerdi, ya da güvercin gibi uçururlardı rezil hâllere girerdin. | Open Subtitles | أن يجعلوك تنبح كالكلب أن تحلق في الأرجاء مثل ..الحمامة، ستبدو سخيفاً، أو |
köpek gibi sesler çıkardığın için faka bastın değil mi? | Open Subtitles | هذا لأنك أصدرت جَلَبة كالكلاب اكتُشفَ أمرك. أليس هذا صحيحاً؟ |
Zincirlenmiş halde oturuyorum burada zaten bir de kuduz köpek gibi davranmak üzerine eğittiğiniz şu adamları üzerime gönderiyorsun | Open Subtitles | اناأَجْلسُ هنا مقيداً الى الكرسي... ما كان يجب عليك أن ترسل هؤلاء الذين تدعي إصلاحهم ليتَصَرُّفوا مثل الكلاب المسعورة |
Şu anda bir tane var ki, köpek gibi yalanıyor. | Open Subtitles | هذه الواحده التى معى الآن أجرى وراءها لاهثا مثل الكلب |
Şu anda bir tane var ki, köpek gibi yalanıyor. | Open Subtitles | هذه الواحده التى معى الآن أجرى وراءها لاهثا مثل الكلب |
O köpek gibi ölecek, sen de. Hepimiz öyle öleceğiz. | Open Subtitles | إنة سوف يموت مثل الكلب , كذلك انت ,كذلك كلنا0 |
Ama gerçek para kazanamazsam, senin hikayendeki köpek gibi bacağımı kıracaklar. | Open Subtitles | ولكن مالم اجني مال حقيقي سيكسرون رجلي مثل الكلب في قصتك |
Almanlar siperlerini köpek gibi kazdı. Biz bu defa, misafir odası gibi kazalım. | Open Subtitles | الالمان فعلوا على خندقهم مثل الكلب عندما كنا مرة نعمل في غرفة الرسم |
Bizi, takip etmesi öğretilen bir köpek gibi, her zaman takip etmeyen, fakat daha önce mimarinin kelime haznesinin parçası olmamış, başka olasılıklar, başka deneyimler gösteren yönlere doğru hareket eden bir alan. | TED | مساحة لا تتبع دائما لنا مثل الكلب الذي تم تدريبه على متابعتنا ، ولكن يمضي قدما في اتجاهات تظهر الاحتمالات الأخرى ، والتجارب الأخرى ، التي لم تكن أبدا جزءا من المفردات المعمارية. |
Onu bir köpek gibi öldürmek her vatanseverin görevidir. | Open Subtitles | إنه واجب بسيط لشخص محب لوطنه أن يقتله كالكلب |
Sabah gazetelerde onu bir köpek gibi vurduklarını okumak için mi? | Open Subtitles | صحف الصباح حتى أتمكن من مطالعة كيف قتلوه كالكلب هؤلاء القتلة الجبناء؟ |
10 haftada 10 piyes. köpek gibi çalıştım. | Open Subtitles | قمت عشر مسرحيات في عشرة أسابيع، عملت حقا كالكلب المثابر |
Seni bir köpek gibi vuracaklar... ve ne için? | Open Subtitles | سيطلقون عليك الرصاص كالكلب الضال ولماذا ذلك |
Sokaklar onlarla doluydu, binlercesi köpek gibi sürüklendi, sataşıldı düşenler kalkana kadar tekmeleniyor, kalkamayanlar ise sonsuza kadar yatıyorlardı. | Open Subtitles | -كانت الشوارع مليئة بهم الآلاف يتم اقتيادهم بعنف كالكلاب -يُضربون إذا سقطوا أرضاً حتى ينهضوا أو يضلوا راقدين للأبد. |
İnsanlarla olan işlerimde, sadece zenciler ve köpek gibi bana itaat eden... beyazlarla iş yapmaya yemin ettim. | Open Subtitles | وتعاملي مع الناس علي التعامل بمرارة مع الزنوج والبيض الذين يطيعوني كالكلاب |
Polisi ve orduyu, bizi köpek gibi avlamaları için peşimize takacaklar. | Open Subtitles | سيطلبون من الشرطة ومن الجيش ملاحقتنا مثل الكلاب |
Bahçeye bağlanmış köpek gibi durdum ama çok uzun sürmez. | Open Subtitles | كنتُ طوال الوقت كالكلبة في الفناء لكن ليس بعد الآن |
Şurada acı çeken biri var ve muhafız uyuyup vahşi bir köpek gibi horluyor! | Open Subtitles | لست أنا، تحت هاهنا، هناك في النزع الأخير! والحارس يبدو نائما، ويصدر شخيرا كما الكلب المسعور. |
Ama dayak yiyen bir köpek gibi sinmenden yoruldum artık. | Open Subtitles | لكن أنا تعبت من مشاهدة لكم ننحني مثل كلب فوز. |
Sevgilisini yavru köpek gibi ülkenin öbür ucuna kadar takip eden kızlardan. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي تلحق صديقها الحميم للجهة الأخرى من البلاد مثل الجرو. |
Sahibinin tekmesini bekleyen bir köpek gibi hissediyordum. | Open Subtitles | كنت اشعر كأنني كلب تبول على سجادة وينتظر ان يسحق |
Yani birazcık köpek gibi. | Open Subtitles | نسخة مصغرة من كلب ترير |
Bense burada bana dönsün diye köpek gibi onun peşinde dolanıyorum. | Open Subtitles | و أنا أطاردها كجرو صغير و أفعل ما بوسعي لاستعادتها |
Evet, şu bira reklamındaki köpek gibi. | Open Subtitles | نعم، مثل الكلبِ في إعلان البيرةِ |
Kemikli köpek gibi. Beş ölü adam vardı ya? | Open Subtitles | وكأنه كلب يبحث عن عظمة، هؤلاء الخمسة رجال المقتولين؟ |
Kısa bir süre sonra küçük köpek gibi ölecek. | Open Subtitles | إنه مجرم صغير, وقريباً سيموت ميتة كلب |
Yavru köpek gibi sızlanarak kaçtı ve beni bir daha rahatsız etmedi. | Open Subtitles | بدأ يئن مثل جرو صغير وهو هارب لن يزعجني ثانية ولن يزعجكم ايضاً |