Kahrolasıca çocuklar köprünün üstünde koşuşuturuyorlardı. Bayram saçmalığı. | Open Subtitles | الأولاد الملاعين كانوا يعبثون على الجسر , مزحات عيد القديسين |
Bir sorun çıkarsa, beni köprünün üstünde bulabilirsiniz. | Open Subtitles | فى حالة اى مشاكل سوف تجدونى على الجسر |
Tebrikler! Tam köprünün üstünde! | Open Subtitles | أهنئكِ، على الجسر تماماً |
Guerrero öldürüldükten sonra Carter bir anda kayboldu ve arabası köprünün üstünde terk edilmişti. | Open Subtitles | بعدما قُتل (جيوريرو) ، اختفى (كارتر) فجأة هُجرت سيارته على جسر |
O ve Mayfair sevgiliydi tahmin edersin ta ki intihar edip ve arabası köprünün üstünde bulunana kadar. | Open Subtitles | كانت هى و (مايفير) عُشاق حتى ، فلتُخمني ذلك ارتكبت جريمة إنتحار ، هُجرت سيارتها على جسر |
köprünün üstünde biri var. - Boş ver şimdi onu. | Open Subtitles | ـ (ديفيد) أنظر، شخصاً ما على الجسر ـ لا تقلقي بشأنه |
köprünün üstünde etrafını çevirdik. | Open Subtitles | إنه محاصر على الجسر |
köprünün üstünde. | Open Subtitles | انه على الجسر. |