Kaçınız burun köprüsünün ölçüsünü veya şakakları arasındaki mesafeyi biliyor? | TED | كم منكم يعرف مقاس جسر أنفه؟ أو المسافة بين أصداغه؟ |
Kömür çıkartmak için öyle gözümüz dönmüştü ki terk edilmiş Blanton köprüsünün tünelleri zayıflatacağını düşünmedik ama... hata etmişiz. | Open Subtitles | كنّا طامعين جداً لذلك الفحم .. لم نكن نتصورّ بأنّ جسر بلانتن المهجور سيضعف االنفق، ولكنّنا كنّا مخطئين .. |
11 haziran 2003 gecesinde Manhattan köprüsünün korkuluklarına tırmandı ve aşağıdaki tehlikeli sulara kendini bıraktı. | TED | في ليلة الحادي عشر من يوليو 2003, تسلق الى حافة حاجز جسر مانهاتن وقفز الى المياه الغادرة بالأسفل. |
Ve sonra, kara köprüsünün üzerinden geçtikten çok sonra sıcak bir çöl ortamı için olan o kış özelliklerini güçlendirdi mi? | TED | وعندها، في وقت لاحق، بعد عبورها الجسر بفترة طويلة هل عدّلت ميزات الشتاء لتتأقلم مع البيئة الصحراويّة الحارة؟ |
Decepticonlar uzay köprüsünün burada olduğunu asla öğrenmemeli. | Open Subtitles | يجب ألا يعلم الديسيبتكونز أن الجسر الفضائي هنا |
Birkaç yıl önce tren köprüsünün altında adamın birinin yüzünü doğradı. | Open Subtitles | قبل عدة سنوات قطع وجه شخص مسكين تحت جسر القطار |
Ve de Londra köprüsünün karaağaç kazıkları 600 yıldır dayanıyor. | Open Subtitles | أعمدة شجرة الدردار المصنوع منها جسر لندن استمرت لمدة ستمائة سنة |
Şu anda Williamsburg köprüsünün üzerindeyiz. | Open Subtitles | و الآن فاننا نعبر جسر ويلزمبرغ , ذلك سيكون جميلا |
Buradan viyadüke doğru giden bir fırtına lağımı, nehir köprüsünün altından. | Open Subtitles | انه نفق مياه العواصف الذي يقود من هنا للجسر ، تحت جسر النهر. |
"Margit köprüsünün yarısında bayan öğrenciler tarafından durduruldum. | Open Subtitles | اللواء: أوقفتني مجموعة طالبات في منتصف جسر مارغيت |
Bildiğim tek şey, Cuma öğlen beni Boğaziçi köprüsünün altında bekleyecek olması. | Open Subtitles | كل ما أعرفه الأن أنها ستكون منتظرة تحت جسر البوسفور نهار يوم الجمعة |
Kuzeyde, Ruslar Weidendammer köprüsünün önlerine kadar geldiler. Doğuda: Lustgarten'e. | Open Subtitles | في الشمال، الروس يقفون أمام جسر ويديندامير |
Kuzeyde, Ruslar Weidendammer köprüsünün önlerine kadar geldiler. Doğuda: | Open Subtitles | في الشمال، الروس يقفون أمام جسر ويديندامير |
I-90 köprüsünün altında yaşamaya kıyasla, burası daha sıcak, öyle değil mi? | Open Subtitles | الحراره كالجحيم صحيح , ولكنها تنسكر بالقرب من جسر أي 90 |
Avenue köprüsünün civarında Bir teknesi var. | Open Subtitles | لديه مركب على النهر بالقرب من جسر الممر 27 |
İlk olarak, madde köprüsünün temel işlevlerine bağlı o yüzden öylece kapatamıyoruz. | Open Subtitles | حسناً , لسبب واحد وهو لأن المجال مرتبط إلى الوظيفة الأساسية مِنْ جسر المادة لذلك لا يمكننا إيقافه |
Spagetti köprüsünün kuzeyinde olan bir alt geçit arıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، إذن نحن نبحث عن نفق يقع جنوب جسر المعكرونة. |
O halde aradığımız cevap buz köprüsünün karşı tarafında. | Open Subtitles | إذن الأجابة لهذا اللغز تكمن في الجانب الآخر لذلك الجسر الجليدي |
FBI, 15. cadde köprüsünün altında asılı bulunan kadının bir FBI ajanı olduğunu az önce doğruladı. | Open Subtitles | لقد أكدت المباحث الفيدرالية بأن المرأة التي وجدت مشنوقة في الشارع 15 على الجسر هي إحدى عملائهم |
FBI, 15. cadde köprüsünün altında asılı bulunan kadının bir FBI ajanı olduğunu az önce doğruladı. | Open Subtitles | لقد أكدت المباحث الفيدرالية بأن المرأة التي وجدت مشنوقة في الشارع 15 على الجسر هي إحدى عملائهم |