Ama onun hakkında kötü birşeyler söyleyebilecek birileri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن لا اعتقد اي شخص يقول اي شيء سيء عنها |
Bilirsin, ne zaman bir Goa'uld hücresinde uyansam, kötü birşeyler olacağını düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | [أتعلم,كل مرة أستيقظ في زنزانة للـ[الجواؤلد لاأ ستطيع ألا أن أعتقد بأن شيء سيء سيحدث |
Biliyorum onunla benim aramda kötü birşeyler vardı sanıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنكم تظنون أن بيني وبينه شيء سيء |
baba beni annemin olduğu yere götürmelisin, yoksa gerçekten kötü birşeyler olacak ona | Open Subtitles | أبي؟ يجب أن تأخذني إلى حيث أمّي، أو أن شيئاً سيئاً سيحدث لها |
Ve aralarında kötü birşeyler döndüğünü hissediyorum. | Open Subtitles | و لدي شعورٌ بأنّ شيئاً سيئاً كان يحدث بينهما |
Eğer bunu öğrenirsem, kötü birşeyler yapacağım. | Open Subtitles | لو إكتشفت ما هو, سافعل شيئاً سيئاً |
-Evet Halen. -John Riis'in köpeklerine kötü birşeyler olmuş. | Open Subtitles | (نعم يا (هيلين - (شيء سيء حدث لكلاب (جون ريس - |
kötü birşeyler olmak üzere. | Open Subtitles | ...شيء سيء على وشك أن يحدث |