Karım, arkadaşının onu kötü etkilediğini düşünüyor. | Open Subtitles | زوجتي ترى أن هذ الصديق له تأثير سيء |
Bir şey değil ya, beni kötü etkilediğini düşünüyormuş. | Open Subtitles | لاشيء. هو فقط يظن ان لك تأثير سيء علي |
Arkadaşlarımın beni kötü etkilediğini düşünüyorlardı. | Open Subtitles | ظنوا أن أصدقائي لهم تأثير سيء |
Doktor küstah olduğunu ve diğer kızları kötü etkilediğini söyledi. | Open Subtitles | قال الطبيب إنك متحدية وذات تأثير سيئ على الفتيات الأخريات. |
Çıktığın şu çocuk, James seni kötü etkilediğini söyledin. | Open Subtitles | الشاب الذي انتِ تواعدينه.. (جيمس). تقولين أنه تأثير سيئ عليكِ. |
Beni kötü etkilediğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لكِ تأثير سيئ. |