kötü haber şu ki, böbrek hastalıkları kısmında 2-0 geridesin. | Open Subtitles | الأخبار السيئة هي أنّ لديك صفراً من اثنين في قسم الكلى |
- Tamam. kötü haber şu ki, kesintiler beni kadrolu olmayan... | Open Subtitles | الأخبار السيئة هي أن تخفيضات العمالة تجبرني |
kötü haber şu ki az önce tekrar ilaç verdim. | Open Subtitles | حسناً ، الخبر السيء هو أنني خدرته مُجدداً |
kötü haber şu ki az önce tekrar ilaç verdim. | Open Subtitles | حسناً ، الخبر السيء هو أنني خدرته مُجدداً |
kötü haber şu ki, bu iş senin itham edilmen. | Open Subtitles | الخبر السيئ هو أن هذه القصة تدينك |
kötü haber şu ki, Magic Johnson Talk Show'dan beri spordaki en büyük faciayı yarattın. | Open Subtitles | الخبر السيئ هو انك كونت اكبر فوضى في الرياضة منذ برنامج (ماجيك جونسون) الحواري |
"kötü haber şu ki, kansersin." "Daha kötü haber şu ki..." | Open Subtitles | الخبر السئ هو, انك مصاب بالسرطان. والمزيد من الأخبار السيئه؟ |
Tamam. kötü haber şu, seni öldün. | Open Subtitles | حسناً، الخبر السيّء أنّكَ ميّت. |
Şimdi, kötü haber şu ki kendi izlerini kaybettirecek aletleri var. | Open Subtitles | الآن، الأنباء السيئة أن لديهم التقنيات لمنع تعقب أثارهم |
Tamam, kötü haber şu ki; Shane'nin sana geçen gece verdiği şey, şarap değil; kandı. | Open Subtitles | حسنا , الأخبار السيئه ان النبيذ الذي أعطاك شان أياه الليله الماضيه |
- Bu çok kötü bir şey. Asıl kötü haber şu ki, görünüşe göre sen de onlardan birisin. | Open Subtitles | لكن الأخبار السيئة هي انه يبدو بأنّكِ أحدهم |
- ...kötü haber şu ki senin yolladığını söyledim. - Neden? | Open Subtitles | - الأخبار السيئة هي كان يجب ان اخبره بأنك أرسلتيني لماذا؟ |
kötü haber şu ki, bu doğru değildir. | TED | الخبر السيء هو ان هذا ليس صحيحا |
kötü haber şu, Sekreter Hanım son tarihinde ısrarcı. | Open Subtitles | و الخبر السيء هو أن السيدة الوزيرة مصرة على موعدها النهائي... |
Kötü haber şu: | Open Subtitles | ولي الخبر السيئ هو... |
kötü haber şu ki, Dr. Diamond telefonunu aldığından Guster'ı küçük Wayne Newton'a çeviren o şeyin şişesinin resmi elimizde değil. | Open Subtitles | "حسنً,. الخبر السئ ان الدكتوره (دايموند) أخذت هاتفك" "ليس لدينا صورتك من العبوه" |
kötü haber şu ki... | Open Subtitles | الخبر السيّء هو... |
kötü haber şu ki, Erivan, Ermenistan'da. | Open Subtitles | الأنباء السيئة هي هي في يريفان، أرمينيا. |
Pekala. kötü haber şu ki mayın tarlasında bulunuyoruz. | Open Subtitles | الأخبار السيئه نحن نقف في حقل الغام! |