Bir otoyolda olmak yeterince kötü zaten, peki havada olmak nasıl olacak? | TED | انها سيئة بما فيه الكفاية على الطريق السريع, مالذي سيتغيّره كوننا في الهواء؟ |
- Kendi annene bunu demen yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | انها سيئة بما فيه الكفاية استدعاء الأم الخاصة بك ذلك. |
Koltukaltını, kıçını ve nefesini koklamak yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | هو سيئ بما فيه الكفاية لكي اشتمّ رائحة نفسك واباطك وخلفيتك |
Beni David Copperfield ve arkadaşlarının peşine koşmaları yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | مؤسف بما يكفي أنّهم كلّفوني بمطاردة ساحر وأصدقاءه |
Seni buraya sokmam yeterince kötü zaten! | Open Subtitles | انه الامر سيء بما في الكفاية لأسمح لك بتواجد هنا |
Bu aramızda kalsın. Yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | لنجعل هذا سر فيما بيننا هذا سئ بما فيه الكفاية |
Yılbaşı gecesinde çalışıyor olmamız yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | انها سيئة بما فيه الكفاية أن نعمل ليلة رأس السنة الميلادية الجديدة. |
Cate'le sonsuza dek bir bağımın olacak olması yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | بجد, إنها سيئة بما فيه الكفاية ولا بد لي من أن أكون مرتبط بكيت منذ الأزل |
Ta buralara kadar araba sürmek yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | انها سيئة بما فيه الكفاية .. تجعليني اقود الى هنا |
Birini kaybetmek yeterince kötü zaten ama bir de niye olduğunu bilmemek. | Open Subtitles | أعني,خسارة أحدهم سيئة بما يكفي لكن تخيل عدم وجود إجابات |
- Vakıf fonu çekimi almak için annemin beni zorla çalıştırması yeteri kadar kötü zaten ama asıl kötü olan, iş sabahın köründe başlıyor. | Open Subtitles | الامر سيئ بما فيه الكفاية أن والدتي تجعلني اعمل للحصول على اموالي في حسابي الائتماني ولكن العمل يبدأ بالصباح |
Görevime dönmek için buraya gelmeye zorlanmam yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | هذا سيئ بما فيه الكفايه، كوني اضطررت للمجئ هنا حتى يمكنني العودة للخدمة الكامله |
Oy verememem yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | انه سيئ بما فيه الكفاية وليس لديك ألتصويت |
Beni David Copperfield ve arkadaşlarının peşine koşmaları yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | مؤسف بما يكفي أنّهم كلّفوني بمطاردة ساحر وأصدقاءه |
Havanın az olması ve duvarların üzerime üzerime gelmesi yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | اعلم ، الامر سيء كفاية لعدم وجود هواء كافي وان الجدران تغلق علي |
Annene yalan söylemem yeterince kötü zaten seni gözümün önünden ayıracağımı sanma. | Open Subtitles | كذبي على والدتكِ سئ بما يكفي .لكنإن فكرتِأننيسأدعكِتغيبينعنناظري. |