Onları dinleme, kızım. kötülüğün birçok biçimi ve yüzü vardır. | Open Subtitles | لا تصغِ إليهم يا ابنتي الشر له أشكال ووجوه كثيرة |
Çok fazla çalıştık insanlığın bir külçesinin kötülüğün mirasını yok etmesi için değil. | Open Subtitles | ونحن نعمل من الصعب جدا السماح لكتلة صلبة من الإنسانية تدمير تراث الشر. |
kötülüğün gücü ne olursa olsun zafer hep iyiliğin olacaktır. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى قوة الشر.. حسن النية ستنتصر دائما. |
"kötülüğün Tarafına Geçiyorum"dan günümüze pis işlerinin hepsini biliyorum. | Open Subtitles | و تذكر يا كيرتس انني شهدت كل شيئ كل عملياتك السوداء بينما كنت تنتقل الي جانبك الشرير |
bunu geçici bir süre için yapar onu özgürce seçenler ile birlikte kötülüğün bütün etkisinden uzak olarak cennette birlikte olacaklar. | Open Subtitles | على أسس مؤقتة حتى في يوم ما هؤلاء الذين إختاروا أن يحبوه بحرية سيقطنون معه في النعيم متحررين من تأثير الشر |
Bu görünmez döner bir yüzük ve onunla kötülüğün gücünü taşır. | Open Subtitles | انه خاتم يحولك الى غير مرئى ويحمل في طياته قوة الشر. |
Kuzey Carolina'daki adam ruhunuzdaki kötülüğün siyah katranını temizleyebildiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | رجل في شمال كارولينا يزعم بامكانه ازالة الشر الاسود من روحك |
Ve dolayısıyla Lucifer cehenneme indi, İblis oldu, şeytan oldu ve kainatın başlangıcında kötülüğün gücü oldu. | TED | وبهذا هبط لوسيفر إلى الجحيم وأصبح شيطانا وبهذا بدأت قوة الشر عملها في الكون. |
Hannah Arendt'in "kötülüğün bayağılığı"nın karşılığı. | TED | وهذه النقطة هي النقيض لفكرة هناء آرندت حول ابتذال الشر. |
Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Eğer kötülüğün zirvesine ulaşmak istiyorsan kanlı yolu seç. | Open Subtitles | إن اخترت طريق إراقة الدماء فتسلق قمة برج الشر |
Bu evdeki kötülüğün ne olduğunu söyleyeyim, bayım. Sizsiniz! | Open Subtitles | سأقول ما الشر الموجود بذلك المنزل, يا سيدى إنه انت |
İnsanlar kötülüğün yolunu izlediği için ve kalbinden geçen herşey daima kötü olduğu için Tanrı yüreğinde acı duydu. | Open Subtitles | فحزن الرب فى قلبه أن الإنسان سار فى طريق الشر وان كل تصور افكار قلبه انما هو شرير كل يوم |
Gordon Paşa, bir kafir olman nedeniyle mi, kötülüğün varlığını hissediyorum? | Open Subtitles | هل لأنك كافر ، جوردون باشا اننى أشعر كأننى فى حضرة الشر ؟ |
İyi gibi görünen bazıları bazen kötülüğün gerçekleşmesine katkıda bulunur. | Open Subtitles | بعض الأشياء تُظهِرُ لنا الخير إلا أنها تُبطن الشر |
Apollo Tiyatrosu'nun efsanevi sahnesinde hit şarkıları "kötülüğün Tarafına Geçiyorum" ile karşınızda Jimmy Early ve Dreamettes. | Open Subtitles | سيداتي انساتي و سادتي يشرف مسرح البو ان يقدم لكم الفريق الاسطوري جيمي ايرلي و الحالمات مع الاغنيه الاولي سانتقل الي جانبي الشرير |
Böyle bir kötülüğün bana kaybettirdiklerine dikkatlice bak. | Open Subtitles | القي نظرة على ما خسرته بسبب هذا الشرير |
Kahramanlık kötülüğün panzehiridir, kahramanlık hayallerini destekler, özellikle çocuklarımızda, eğitim sistemimizde. | TED | البطولة كترياق مضاد للشر. من خلال تشجيع الخيال البطولي، وبخاصة بين أبنائنا، في منظومتنا التعليمية. |
Hayatını ve zamanını incelemek ve günümüz dünyasını hâlâ ne şekilde etkilediğini ve iyiliğin mi, yoksa kötülüğün mü gücü olarak kullanıldığını anlamak istiyorum. | Open Subtitles | أُريد فحص حياته وأوقاته وافهم كيف تستمر بالتأثير علينا حتى اليوم وسواء كانوا قوة أو شر |
Elmalar ve defne yaprakları kötülüğün yolunu kapatır. | Open Subtitles | إنَّ التفاح، و ورق الغار يمنعان طريق الشرّ |
İlk zamandan beri, insanoğlu iyiliğin ve kötülüğün ötesinde var olmayı denedi ve kimi buldu biliyor musun? | Open Subtitles | الجنس البشري يسعى، للوجود فيما وراء الخير والشر . ومنذ البداية وهل تعرفي ما وجده ؟ |
Buraya döndüğümüz anda kötülüğün beni bekleyeceğini biliyordum tabii ki. | Open Subtitles | وطبعًا علمت أنّه لدى رجوعنا لهنا، ستكون تلك الظلمة بانتظاري. |
"Yanan kemiklerde kötülüğün özünü taşıyor." | Open Subtitles | يحمل جوهرِ الشرِّ في عظامه المشتعله |
kötülüğün ve korkunun başı yaratığın uygarlık üzerinde bıraktığı izin anısı kalmıştı geriye. | Open Subtitles | "فقط الذكرى تبقى الأكثر شراً" "ومخلوق مروع الذي من اي وقت مضى وضعبصمتهعلىالحضارة" |
Dur. Zelena bu çiçeklerin sadece kötülüğün yakınında büyüdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | مهلاً، قالت (زيلينا) إنّ هذه الزهور تنمو فقط في وجود شرّ |
"Bazı ruhani gelenekler büyük bir kötülüğün ya da adaletsizliğin zaman döngüsü içerisinde düzenelene kadar lanetleniceğine inanır." | Open Subtitles | هنالك بعض التقاليد التي تعتقد بأنَّ الشرُّ العظيم، أو الظلم الكبير قد يتمُّ لعنه من خلال حلقةٍ زمنية حتى يتمُّ اعتداله |
Savaş bana kötülüğün yükselmesi için iyilerin hiçbir şey yapmamasının yeterli olduğunu öğretti. | Open Subtitles | معارك الحرب علّمتني الشئ الوحيد الضروري لإنتصار الشّر أنَ الرجال الجيدين لا يفعلون شيئاً |
kötülüğün gücüne tapanlar sakınsınlar gücümden. | Open Subtitles | دع أولئك الذين يعبدون قوى الشر... يتحاشوا قوتي... ضوء الفانوس الأخضر. |