| Ama iş birisinin gözlerine bakıp, hissettiklerim hakkında doğruyu söylemeye gelince çok kötüyüm. | Open Subtitles | انا حقاً سيئة عندما يتطلب الأمر النظر إلي عين أحد وإخباره حقيقة مشاعري.. |
| Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım: Birincisi, konuşmakta iyiyim, konuşmakta kötüyüm. Bıraktım, bırakmadım. | TED | وقد فعلت ذلك عن طريق مشاركة ثلاثة متناقضات: الأولى، هي أنني سيئة بالتحدث، أنا جيدة بالتحدث؛ استقلت، ولم أستقل. |
| Ben de artistim ve çok kötüyüm. | Open Subtitles | صحيح؟ انا ممثل سيء لهذا انا بحاجة لسيارتك أنا لست ويسلي سنايبس |
| Hayır, şimdi daha kötüyüm. Siz konsere gitmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | لا أنا الآن أشعر بشعور سيء أكيد أنت تريد مشاهدة الحفلة الغنائية |
| kötüyüm. Gerçekten kötü bir durumdayım. | Open Subtitles | حسناً , هذا حقاً سيئ الآن أنا حقاً في وضع صعب الآن |
| Bak, farketmez. Ben iblisim. Kesinlikle, kötüyüm. | Open Subtitles | إنظر, أيا يكن, أنا شيطان بالتأكيد, أنا شرير |
| Çünkü yardıma ihtiyacım olduğunda bunu belli etmede gerçekten çok kötüyüm. | TED | لأنني سيئة للغاية في الإشارة إلى حاجتي إلى المساعدة من أحد كلما استوجب الأمر. |
| Çok kötüyüm. Bu şekilde hiçbir şey yapamam, bayım. | Open Subtitles | إنها سيئة للغاية, و أنا لا أستطيع علاجها |
| Ve, bu yüzden oldu dedim. Evet, çünkü ben kötüyüm. Çünkü çaldım. | Open Subtitles | و قلت ان هذا هو السبب في حدوث الامر نعم، لأنني سيئة لأنني سرقت |
| Biliyorum, fakat şu anda, her zamanki gibi kötüyüm, gerçekten kötü. | Open Subtitles | أعرف، ولكني أسوأ من كل مرة، أنا بحالة سيئة جداً. |
| Rahul, böyle hissetmemeliyim, ben çok kötüyüm. | Open Subtitles | راهول، أنا يَجِبُ أَنْ لا أَحسَّ بهذا. أَنا سيئة جداً. |
| Ben yatakta kötüyüm diye herkes kötü olacak diye bir şey yok. | Open Subtitles | فقط لأنني سيئة في السرير لا توجد الآن وأبوس]؛ ر يعني الجميع. |
| Kısmen. Ben ilk ve ikinci buluşmalarda çok kötüyüm tamam mı? | Open Subtitles | أنا سيء فقط في الموعدين الأول والثاني أوكي؟ |
| size yalan söylemiyeceğim, zaten oldukça kötüyüm bu konuda. açlığımdaki kadar başka hiç birşeyde bu kadar gerilmedim. | Open Subtitles | حسن, كنت اصوم عن الاطعمة الصلبة واتناول العصائر بجنون ولن اكذب عليك اشعر بتغيير سيء اصبح لئيمة جدا حين اجوع |
| Ben yerinizi tespit ettiğim için kötüyüm ama sen beyin kimyamı mı değiştirdin? | Open Subtitles | أنا شخص سيء لتتبعي أمكانكم ولكنك تلاعبتي بكيمياء عقلي ؟ |
| - Ben de onlar kadar kötüyüm. - Oh, Adrian, yo, yo, yo. | Open Subtitles | ـ أَنا سيئ مثلهم ـ أوه، أدريان، لا لا لا |
| İlişkilerde çok kötüyüm. | Open Subtitles | الرجل لايهتم إن كان سيئ في العلاقات تعرفين أين هي المشكلة؟ |
| Gücü istismar etmelerine yardım ettiğim kişiler kadar kötüyüm. | Open Subtitles | لقد كنت شرير مثلهم حيث خدمت في إساءة استخدام السلطة. |
| Acı çektiğini düşünüyorum. Bundan da zevk alıyorum çünkü artık kötüyüm. | Open Subtitles | أنا أفكر وحسب بأنكِ تتألمين هنا والي أنا مستمتع به نوعاً ما لأنني شرير الآن |
| -Görüyorsun ya bazen iyiyim ben... Çok iyiyim. -Ama bazen kötüyüm. | Open Subtitles | أحياناً أكون صالحة صالحة جداً، وأحياناً أكون شريرة |
| kötüyüm diyorum anne, duymuyor musun? Garip şeyler oluyor. | Open Subtitles | ألا تسمعينني، إنني أشعر بالسوء هنالك أمور غريبة تحدث لي |
| Madem bu kadar kötüyüm, niye işi bana verdin? | Open Subtitles | إن كنتُ سيّئة لتلك الدرجة، فلمَ أعطيتني الوظيفة؟ |
| Ben kötü adamım,ben kötüyüm! | Open Subtitles | أنا سييء يا رجل , سييء |
| Sen ne kadar kötüyüm dersen de, bu şeyler daha da kötüler. | Open Subtitles | إنّه سيّءٌ مثلك, هذه المخلوقات سيّئة. |
| kötüyüm. | Open Subtitles | أنا سيئٌ للغاية |
| * Evet, kötüyüm, ama geldiğimde * * anlarsın, anlarsın, anlarsın, * | Open Subtitles | نعم ، كنت أسوداً * * وعندما أصبح أسوداً * أنت ستعرف ،ستعرف ، ستعرف * |
| Ben... Hep görsel bir insandım, yani, birşeyler çizme ve boyamada çok kötüyüm. | Open Subtitles | لقد كنت دائما شخصا يحب المرئيات، إلا أنني لا أجيد الرسم |
| Ben kötüyüm Elena. Senin için kötüyüm. | Open Subtitles | أنا طالح يا (إيلينا)، ولا أناسبك. |