Bunu daha önce çok söylediğimi biliyorum ama evimizdeki küçük bir kıza gerçekten çok korkunç bir şey yapılmış. | Open Subtitles | أعلم أنني قلت هذا العديد والعديد من المرات من قبل لكن هناك شئ فظيع حدث لفتاة صغيرة في منزلنا |
Sence küçük bir kıza ne zarar verebilir? | Open Subtitles | ما الضرر الذي قد يسببه لفتاة صغيرة برأيك ؟ |
Hastalığıyla nasıl başa çıktığıyla ilgili deneyimlerini anlatan küçük bir kıza bir şeyler mırıldandığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنني همهمت بشيء لفتاة صغيرة كانت تروي تجربتها مع المرض |
Bunu, şans topu için küçük bir kıza saldıran adam mı söylüyor? | Open Subtitles | أنت تقول هذا يا من كنت تطارد طفلة صغيرة من أجل كرة؟ |
Zaten bir hafta gerideyiz, iki adamımız eksik, bir de küçük bir kıza bakıcılık yapmamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | نحن متأخرون بأسبوع واثنين من الرجال ذهبوا وتريد منا أن نستعين بفتاة صغيرة جليسة أطفال؟ |
Küçücük ağzından gerçek kelimeler çıkan, altı yaşındaki küçük bir kıza hayır demeyi kabullenebilecek misin? | Open Subtitles | هل انت حقا تنوي ان تقول لا لطفلة عمرها ست سنوات حيث تخرج كلمات حقيقية من فمها الصغير ؟ |
Ama bu kez küçük bir kıza bakmak zorundayım. | Open Subtitles | والآن يفترض بي أن أعتني بطفلة صغيرة |
Böbreğini Pittsburgh'ta Kiki yaşlarında küçük bir kıza vermiş. | Open Subtitles | وهب كليتيه لفتاة صغيرة في بتسبرغ بعمر كيكي |
küçük bir kıza bazı kötü haberler vereceğim. | Open Subtitles | علي أن أذهب حقا و أقول لفتاة صغيرة بعض الانباء السيئة جدا |
"Pembe oyuncak ayınız beş euroya, küçük bir kıza satıldı." | Open Subtitles | "دبك الوردي الصغير تم بيعه لفتاة صغيرة مقابل خمسة يورو" |
küçük bir kıza göre gayet iyi dövüşüyorsun. | Open Subtitles | يمكنك القتال بطريقة جيدة بالنسبة لفتاة صغيرة |
İki garip adam küçük bir kıza şekerleme uzatmış. | Open Subtitles | رجلان غريبان،يعرضان الحلوى لفتاة صغيرة |
Yalnız bırakıldığı zaman küçük bir kıza neler olabileceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | تعرفين ما يمكن حدوثه لفتاة صغيرة لوحدها |
Kimseye zarar vermem, yemin ederim özellikle de küçük bir kıza. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن أؤذى أحدا أقسملك خاصةً لو طفلة صغيرة |
Bu adam ailesinin gözü önünde küçük bir kıza tecavüz etmiş. | Open Subtitles | هذا الرجـل قام بإغتصـــاب طفلة صغيرة أمام أعين عائلتهـا عند إقتحامه لمنزلهـم |
Parkta karşılaştığım küçük bir kıza ait. | Open Subtitles | إنه خاص بفتاة صغيرة وجدتها فى المنتزة |
Nerden biliyorsun, belki de küçük bir kıza hamileyim şimdi. | Open Subtitles | انت لاتعلم! قد اكون الان حامل بفتاة صغيرة |
küçük bir kıza bir söz verdim ve o sözü tutacağım. | Open Subtitles | أنا قدمت وعدا لطفلة صغيرة. وأنا ستعمل الحفاظ عليه. |
Uzun, tıknaz bir adam küçük bir kıza bir dev gibi görünebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون رجل ضخم وطويل... عملاقاً بالنسبة لطفلة صغيرة |
küçük bir kıza sahip olmayı hak eden biri nasıl yaşar, bunu öğrenmem lazım. | Open Subtitles | وأكتشف كيفية... العيش كإنسان يحظى بطفلة صغيرة |
Böyle korkunç bir şey masum küçük bir kıza nasıl olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لشيء فظيع كهذا يحدث لفتاة بريئة صغيرة ؟ |
Sevgisi, ailesini Hindistan'da kaybetmiş 6 yaşındaki küçük bir kıza. | Open Subtitles | حبه ل6 سنوات القديمة فتاة خرساء الباكستانية .. ..who انفصل من والديها في الهند. |
Ya da küçük bir kıza asılırken kızın babası onu yakalamıştır. | Open Subtitles | او انه كان يحتال على فتاة صغيرة ووالدها اكتشفه |