| Onun küçük bir oğlu var. Ona ne yaptığının farkında mısın? | Open Subtitles | لديها طفل صغير أتعلم ماذا تفعل بها ؟ |
| Onunla kocasının küçük bir oğlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنها وزوجها عندهم طفل صغير |
| Benim, ıı, ablamın küçük bir oğlu var ııı, daha bebek,ama gerçi artık pek bebek değil sanırım ama daha yeni konuşmayı öğrendi ve hayvanların seslerini yapıyor. | Open Subtitles | أختي لديها طفل صغير. ولد إنه ليس طفلاً الآن أظن... |
| Bir karısı ve küçük bir oğlu var. | Open Subtitles | لديه زوجة، و ابن صغير |
| Tesadüfe bak ki, küçük bir oğlu var. | Open Subtitles | بشكل عابر، لديها طفل صغير |
| - Ablanın küçük bir oğlu var. | Open Subtitles | -لديها طفل صغير |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 