Küçük kızının ev diye gelebileceği hiç yerinin olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | وقال أن ابنته الصغيرة ليس لها مكان تعود إليه |
Çünkü bir baba Küçük kızının âşık olduğunu anlayabilir. | Open Subtitles | لم؟ لأن الأب يعرف حين تكون ابنته الصغيرة معجبة. |
Küçük kızının ona ihtiyacı olduğunda, kendini umursamadan döndü. | Open Subtitles | -عندما إحتاجت إليه ابنته الصغيرة ... قد عاد بدون أن يبالي لنفسه |
Küçük kızının orada oturduğunu hayal et. | Open Subtitles | تخيل ابنتك الصغيرة . تجلس هناك . |
Küçük kızının büyüdüğünü görmenin... | Open Subtitles | أن تشاهد ابنتك الصغيرة تكبر |
Küçük kızının içindeki şeyi. | Open Subtitles | الشيء الذي بداخل إبنتك الصغيرة |
Küçük kızının sana ihtiyacı var, Gigi. | Open Subtitles | إبنتك الصغيرة بحاجه إليك،(جي جي). |
Böylece onları öldürdün ve Wilson Küçük kızının suçunu üstlendi. | Open Subtitles | لذا قمتِ بقتلهم، و (ويلسون) قام بحماية ابنته الصغيرة. |